Uday Hüseyin sadece Saddam’ın büyük oğlu değil, aynı zamanda onun iktidarının en ilginç ve acımasız yüzlerindendi. Lüks otomobiller, altın kaplama silahlarla hayatı uçlarda yaşadı. Ölümü de en az yaşamı kadar ses getiren Uday Hüseyin’in yönettiği askeri birliğin üniformalarındaki detayı ise ‘pes’ dedirtecek türdendi.
20 yıldan fazla süre Irak’ı demir yumrukla yöneten Saddam Hüseyin iktidarının en ilginç detaylarından biri de Saddam’ın bazı aile üyeleri oldu. Bu aile üyelerinin başındaysa Saddam Hüseyin’in büyük oğlu Uday Hüseyin geliyordu. 1964 yılında Irak’ın başkenti Bağdat’ta doğan Uday’ın gençlik yılları lüks spor otomobiller, kaliteli purolar ve altın kaplama silahların çevresinde geçti. Babasının gölgesinde özel sektörde ve Irak bürokrasisi içinde de çeşitli görevler alan Uday Hüseyin, gıdadan medyaya kadar birçok alanda çeşitli yatırımlara sahipti. Irak Olimpiyat Komitesi ile Irak Futbol Federasyonu’nun başkanlığını da yapan Uday, aynı zamanda babasının rejimini korumakla görevli olan ‘Saddam’ın Fedaileri’ olarak bilinen ‘Fedayeen’ birliklerinin de lideriydi. Sorumlu olduğu tüm yapılarda Uday Hüseyin’in sözü geçiyordu ve eleştiriye kapalıydı. Nitekim bu durum hem olimpiyat komitesinde hem futbol federasyonunda hem de Saddam’ın Fedaileri isimli birliğin üniformalarında kendini gösteriyordu.
1998 yılında “Soğuk Savaş Sonrası Dünya” başlıklı doktora tezini tamamlayarak Bağdat Üniversitesi’nden siyaset bilimi alanında doktora derecesi alan ve bir zamanlar babasının halefi olarak gösterilen Uday’ın kontrolsüz öfkesi, haleflik rolünü küçük kardeşi Kusay’a kaptırmasıyla sonuçlandı. Uday’ın siyasi çöküşü, 19 yaşındayken Saddam’ın uşağı ve arkadaşı Kamel Hana’yı sopayla öldürmesiyle başladı. Olay yerine gelen Saddam Hüseyin, iddiaya göre oğlu Uday’a Kamel’in ölmesi durumunda kendisinin de ceza olarak öleceğini söyledi. Kamel aynı gece hayatını kaybetmiş olsa da annesi Sajida Talfah’ın araya girmesiyle sürgün cezası aldı ve İsviçre’ye gönderildi. Ancak tüm bu yaşananlar Uday’ın kontrolsüz öfkesini bastırması için yeterli olmadı. 1995’te Uday, üvey amcası Watban İbrahim’i vurarak ağır yaraladı ve Watban’ın bacağını kaybetmesine neden oldu. Oğlunu benzer şekilde cezalandırmayı planlayan Saddam, en son ceza olarak Uday’a ait otomobil garajlarından birisini içindeki spor otomobillerle birlikte yaktırdı.
Uday Hüseyin’in sahip olduğu gerçek araba ve motosiklet sayısı, 2003 yılında Uday’ın saraylarının yağmalanması nedeniyle tam olarak belirlenemedi. Ancak Saddam Hüseyin’in oğlu Uday’ın spor, lük ve klasik olarak çok sayıda otomobile ve motosiklete sahip olduğu biliniyordu.
‘SPORCULARA İŞKENCE ETTİ’
Uday Hüseyin’in kötü şöhretinin önemli bir bölümünü Irak Olimpiyat Komitesi ve Irak Futbol Federasyonu’nu yönettiği dönemde hakkında ortaya atılan iddialar oluşturdu. 1984 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra Irak Olimpiyat Komitesi ve Irak Futbol Federasyonu’nun başkanlığına atanan Uday’ın kaybetmeye tahammülü yoktu. Uday, bu durumu sporculara sert yoldan anlatmayı tercih etti ve sporculara kazanmaları için baskı yapmaya başladı. Bu baskılar zirve noktaya ulaştığında Irak milli futbol takımının 1994 FIFA Dünya Kupası’na katılamamasının ardından, Uday’ın oyunculara ‘işkence’ olarak kabul edilebilecek yöntemlerle antreman yaptırdığı iddia edildi.
Bu dönemde İngiliz Sunday Times Gazetesi’nde yer alan haberde Iraklı eski milli futbolcu 31 yaşındaki Sharar Haydar Muhammed el Haditi, Uday’ın türlü işkence yöntemleriyle maçı kazanması için takımı korkutarak hırslandırmaya çalıştığını söyledi. 1988 Seul Olimpiyatları sırasında da sürekli olarak falakaya yatırıldığını belirten eski futbolcu, defalarca hapishaneye atılıp günde 20 kez dayak yediğini açıkladı. Uday’ın bununla kalmayıp, aç ve uykusuz bırakmak, çakılların üzerinde eğersiz atla sürüklenmek ve lağım çukuruna atlamak gibi daha zalim yollara da başvurduğunu da öne sürdü. Benzer iddialar, dönem dönem yolu bu kurumlarda Uday Hüseyin ile kesişen farklı isimler tarafından da defalarca dile getirildi.
Sadık bir futbol tutkunu olan Uday, 1983 yılında spor kulübü Al-Rasheed SC’yi kurdu ve çok sayıda üst düzey Iraklı oyuncuyu kulüple sözleşme imzalamaya zorladı. Bir yıl sonra hem federasyon başkanı hem de aynı federasyonun yönettiği ligde bir spor klübü olan Uday’ın takımı, kısa süre içinde ligde en üst sıraya yükselince büyük tepki topladı. Uday’ın kulübü, kendi adını taşıyan 1987 Uday Hüseyin Şampiyonası’nda zafer elde etmeyi başardı. Bu ‘zaferin’ ardından Uday, Irak Futbol Federasyonu başkanı sıfatıyla kendisini madalyayla ödüllendirme fırsatı buldu. Bununla birlikte Irak futbolunun adaletsizliğine karşı artan hoşnutsuzluğa tepki olarak kulüp, 3 yıl sonra Saddam’ın talimatıyla feshedildi.
‘YILDIZ SAVAŞLARI’ HAYRANIYDI
Babasının iktidarının gölgesi altında adeta kendi korku imparatorluğunu kuran Uday Hüseyin, ABD askerleriyle girdiği çatışma sonucunda öldürülene kadar Fedayeen birlikleri birçok kişinin korkulu rüyası olmaya devam etti. Tam anlamıyla bir Star Wars (Yıldız Savaşları) hayranı olan Uday Hüseyin, Saddam’ın Fedaileri için tasarlanan üniformalarını Star Wars serisinin Darth Vader karakterinin kıyafetine benzeyecek şekilde tasarlattı. Sayıları 30 ila 40 bini bulduğu tahmin edilen Fedayeen birliklerinin üniformaları diğer birimlere oranla benzersizdi. Fedailerin üniforması tamamen siyah kıyafetlerden oluşuyordu. Kullandıkları miğferler ise Darth Vader karakterinin taktığı başlığı andırıyordu. Bu kasklar düşük kaliteli fiberglas yapıdaydı ve savaşta onları giyenlere yüksek koruma sağlayamıyordu.
Düzenli ordu ve Cumhuriyet Muhafızları güçlerinin dağılmasından sonra dahi Saddam’ın Fedaileri bir süre daha direnmeye devam etti. ABD ordusunun Irak’ı tamamen işgal etmesinin ardından fedailer birliği 23 Mayıs 2003’te resmen dağıtıldı. Fedayeen birliklerine liderlik eden Uday Hüseyin, 22 Temmuz 2003’de ABD ordusunun 101. Hava Tümeni birliklerinin desteklediği bir birlik tarafından Musul’da bir evde sıkıştırıldı. Yaklaşık 4 saat süren çatışmanın ardından savaş uçakları, taarruz helikopterleri ve 12 TOW tanksavar füzesiyle hedef alınan evde Uday Hüseyin ile birlikte kardeşi Kusay Hüseyin, koruması ve Kusay’ın 14 yaşındaki oğlu hayatını kaybetti.
Bir yanıt bırakın