Geçen yıla baktığımızda o kadar çok şey olmuş ki sırf tek tek adını ansam sayfalara sığmaz. Yine de anlamlı gelişmeleri kısaca ele almaya çalışayım.
– Stream platformları yeni bir döneme girdi. Örneğin Spotify ödeme kurallarını değiştirdi. Artık belli bir stream sayısını aşamayan şarkılara ödeme yapılmayacak. Bunun anlamı az kazanan müzisyenler daha az kazanacak çok kazanan müzisyenler daha çok kazanacak. Uçurum açılacak. Bir hesaba göre 2024’te en az 50 milyon dolarlık bir gelir, az kazananların cebinden çıkacak, çok stream edilen sanatçıların cebine girecek. Peki neden? Yapay zeka tarafından üretilen uyduruk şarkı ve albümler, müzik denemeyecek bir takım içerikler, belli dijital dağıtım ağları üzerinden stream platformlarına giderek daha fazla sayıda yüklenmeye başlandı. Yağmur gibi her gün yüz binlercesi platformlara akıtılan bu içerikler algoritmanın öneri modellerinden faydalanıyor. Algoritma tarafından şarkı sanılarak öneriliyor ve stream alıyor. Her şarkı az sayıda da olsa stream alsa da toplamda on binlerce şarkının toplam stream’i hatırı sayılır ir tutar olarak dolandırıcılara aktarılıyor. Bunu önlemek için uygulamaya konulan yeni ödeme planıysa az sayıda stream’i olan sanatçıların cebinden para çıkmasına neden oluyor. Yani yapay zekâ kullanan dolandırıcıların zararı platforma değil sanatçıya oldu. Win win yani kazan kazan değil, loose loose yani kaybet kaybet.
– Yapay zekânın bir diğer etkisi müzikal anlamda bir devrim niteliği taşıyor. Kullanılamayacak kalitede olduğundan bugüne kadar yayınlanmayan bir Beatles demosu yapay zekâ kullanılarak düzeltildi ve stüdyoda canlı çalınan kayıtlarla birleştirilerek yayınlandı. Beatles dağıldıktan 50 yıl sonra bir numara oldu. 2024’te benzer örmekler yolda. Bir noktada orijinal bir kayıt olmadan, ölmüş sanatçıların sıfırdan yapay zekâ üretimi yeni şarkılarını da duyacağız.
– TikTok, yeni müzik keşfedilen en önemli mecra olarak giderek yükseldi. Bu hafta platform yeni bir müzik özelliğini daha devreye soktu. Buna göre TikTok’ta duyulan müzik anında Spotify ve Apple Music profilinde beğenilen şarkılar arasına eklenebilecek. Bu da stream’e en büyük desteklerden biri olarak nitelendiriliyor. Ne kadar eleştirilip engellenmeye çalışılsa da TikTok yeni müzik keşif platformu olarak önemini hep arttırdı. 2024’te stream’i de kurtaracak bu gidişle.
– CD’nin geri dönüşü artık neredeyse kesinleşti. 2023’te pek çok yeni albüm CD versiyonları da basılarak yayınlandı. Caz ve klasik müzikte zaten yaygın olan bu uygulama daha popüler albümlere sirayet etti. Londra, New York gibi müzik endüstrisinin merkezi kabul edilen şehirlerde müzik mağazaları giderek büyüdü, CD’lere açılan yer arttı.
Bunun nedenlerinden biri olarak, stream ile büyüyen Z kuşağının sevdiği sanatçılarla fiziksel bir iletişim kurma ihtiyacı duyması gösteriliyor. Plak giderek pahalılaştığından CD yeni ve daha hesaplı bir nesne olarak bu manzaraya eklemleniyor.
– Canlı müzik ve konserler müzik sektöründe kazancın en büyük merkezi olmaya devam etti. Stream’den elde edilen gelir azaldıkça konserler önem kazandı. Bir diğer önemli noktaysa konser gelirlerinin türlere göre oranını gösteren istatistik. Billboard verilerine göre 2023’teki en büyük 100 turne içinde rock sanatçıları yüzde 32.4 ile en büyük orana sahip. Pop yüzde 15.8, R&B yüzde 15.2. Stream’lerde hep açık ara önde olan rap ile yüzde 5.1’lik K-Pop’un bile gerisinde yüzde 2.7. Stream ve konser iki ayrı dünya. Sadece birine bakarak müzikteki gerçeğin anlaşılamayacağı ortada.
– Türkiye’de ne oldu ona da kısaca bakalım. Pop bir müzik türü olarak eridi, yok olmak üzere. Ana akım popun yerini farklı tarzlarda popüler isimler aldı. Pop müzik, popüler bir müzik türü değil artık. Onun yerine elektronik, rap, hip hop tabanlı popüler şarkılar var. Bir büyük türler üzeri etki olarak arabeskin her türü içeriden ele geçirdiğini söyleyebiliriz. 2023 itibarıyla tek gerçek arabesktir. Altyapılarda hip hop, elektronik, raggaeton gibi trendler yer alıyor olabilir ama Türk müzik alemi neredeyse tamamen arabeske teslim olmuştur.
Öte yandan Z kuşağının türlere ve tarzlara bakmadan sevdiği şarkıyı dinlediği de bir gerçek. Onlar arasında “ben rock severim” ya da “ben rap dinlerim” gibi cümleler giderek daha ender kuruluyor. Şarkı ve sanatçı bazında bağlılıklar söz konusu daha çok. Gerçek olan şudur, Türkiye çok büyük bir müzik pazarı. Dinleyici bakımından tamamen dışa kapalı, yüzde yüze yakın yerli müzik tüketilen bir kapalı dünya hâlâ.
Bir yanıt bırakın