Salt Galata’da Maksut Aşkar’ın restoranı Neolokal’deyiz.
‘Golden Opulence’ belgeselinin artık hem Türkiye’de hem de yurt dışında izlenebilmesini kutlamak için.
Beymen Group CEO’su Elif Çapçı ev sahipliğindeki yemekte belgeselde yer alan değerli isimler de var.
Sevan Bıçakçı, Serdar Gülgün ve Dice Kayek’in yaratıcıları Ayşe-Ece Ege.
Yekta Kopan moderatörlüğünde bir de konuşma gerçekleşiyor.
Peki ama ‘Golden Opulence’ ne?
Beymen’in 50’nci yılında lüksün bu topraklardaki 500 yıllık yolculuğunun izini süren ‘Golden Opulence’, 50 bini aşkın ziyaretçiyi ağırlayan sergiyle başladı.
Assouline yayınevi tarafından tüm dünyada yayımlanan bir kitapla devam etti.
Şimdi ise sırada ‘Golden Opulence: 500 Years of Luxury’ (‘Lüksün İzinde: Anadolu’da 500 Yıllık Bir Yolculuk’) başlıklı belgesel var.
AKM’de yapılan özel gösteriminden sonra şimdi de Netflix’te yayınlandı.
Bir DEPOfilm yapımı olan, Khadifa Wong yönetmenliğindeki belgesel, Türkiye’de lüks mirasının derinliğini, Anadolu’dan Avrupa’ya uzanan etki gücünü; moda, kültür sanat, mimari, gastronomi gibi farklı perspektiflerden izleyicilerle buluşturuyor.
Neolokal’deki konuşmalarda biz kültürel mirasımıza sahip çıkmazsak, elimizdeki bu büyük gücün değerini bilip gururlanmazsak başka kimse de değerini bilmez konuşmaları yapılıyor.
“Doğulu muyuz, Batılı mıyız noktasında hep bu sorular kendimize sorduğumuz sorular. Ve ne mutlu ki sokağın sağ tarafında 2027’yi yaşarken, sol tarafında 1800’lerden kalma harika bir duvarla karşılaşıyor olmak seni sorgulatıyor.” diyor Sevan Bıçakçı.
“Osmanlılar, kozmopolit terimi icat edilmeden önce de kozmopolitti. Özellikle İstanbul dünyanın en emperyal şehirlerinden biri. Roma İmparatorluğu’nun başkenti olmuştur, sonra Bizans İmparatorluğu’nun, sonra da Osmanlı İmparatorluğu’nun.” diyor Serdar Gülgün.
“Mirasımızdan ilham alıyoruz. Özellikle mimariden, İstanbul’un lezzetlerinden, geleneklerden, moderniteden, çiçeklerden… Ters laleyi bir elbiseye dönüştürdüğümüz bir koleksiyonda İstanbul’un tüm bu ilginç zıt ama uyum içinde yaşayan şeylerini bulabilirsiniz…” diye ekliyor Dice Kayek’in yaratıcıları Ayşe ve Ece Ege.
Bu konuşmalardan sonra hemen eve gidip belgeseli izliyorum.
Çekimleri 4 ülkede, 12 şehir ve 36 farklı lokasyonda gerçekleştirilen belgeselde Victoria Beckham, Olivier Rousteing, Pierpaolo Piccioli, Erdem, Alfonso Dolce, Marco De Vincenzo, Edgardo Osorio, Antonio de Matteis, Brunello Cucinelli, Barnaba Fornasetti gibi uluslararası isimler de yer alıyor.
Türkiye’den ise Caroline Koç, Özgür Masur, Ece Şirin, Bünyamin Aydın, Levon Bağış, Karsu, Tuba Büyüküstün, Maksut Aşkar gibi farklı alanlardan başarılı isimler de var.
‘Lüksün İzinde: Anadolu’da 500 Yıllık Bir Yolculuk’ belgeseli harika bir Türkiye tanıtımı olmuş.
Bu toprakların kültürel mirasını anlatıyor, daha doğrusu Elif Çapçı’nın dediği gibi ‘hatırlatıyor’.
Tüm emeği geçenleri kutlamak lazım.
Tabii Beymen’in şu anki sahibi olan Katarlı yatırım fonu Mayhoola ve başındaki Rachid Mohamed Rachid’in desteği de önemli.
Rachid, aynı zamanda Valentino ve Balmain’in de başkanı.
Sonuçta, kültürel mirasımızı dünyaya anlatmamıza Türkiye’ye yatırım yapan bir yabancı fon öncülük yapıyor.
Bir yanıt bırakın