Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu’na katılmak için ABD’ye gerçekleştireceği ziyaret öncesi Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde düzenlenen basın toplantısında konuştu.
İsrail hükümetinin bir nevi Nazi imha kamplarına çevirdiği Gazze’deki 2 milyonu aşkın insanı ya bombalarla ya da açlık ve susuzlukla katlettiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
“Neredeyse bir yıldır devam eden bu zulmün sona ermesi, kalıcı ateşkesin tesisi ve insani yardımların engelsiz akışı için hepimize, tüm dünyaya, özellikle Birleşmiş Milletlere önemli görevler düşüyor. Ziyaretimizde bunları bir kez daha muhataplarımıza hatırlatacağız. İlk günden beri İsrail’in hedefinin sadece Gazze olmadığını söylemiştim. Lübnan’a yönelik son günlerde yapılan saldırılar, İsrail yönetiminin savaşı bölgeye yayma planlarına dair endişelerimizi haklı çıkardı. Netanyahu ve şebekesi radikal siyonist ideolojilerini hayata geçirmek için her türlü provokasyona, her türlü tahrike başvurmaktadır. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’ya yönelik artan saldırılar ve tacizler de aynı kirli senaryonun birer parçasıdır.”
İsrail’in Lübnan’a yaptığı siber saldırılarla ilgili Erdoğan, şunları söyledi:
‘Kaybedecek zaman yok’
“Tabii İsrail bir kez daha maalesef devlet gibi değil, bir terör örgütü gibi saldırılar düzenliyor. Özellikle bu dijital saldırıları şu anda devreye almış olması, bunun çok açık net ifadesidir. İsrail bu saldırıyla sivil hassasiyetlerinin bulunmadığını, kendi bu nefret edici emellerine ulaşmak için de her yolu deneyebileceğini açık ve ortaya koymuştur.”
Şu anda bölgenin açıklanamayacak derecede büyük bir krizle karşı karşıya olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Batılı ülkeler başta olmak üzere uluslararası toplum İsrail’in bu canice eylemlerini seyretmeyi bırakmalı ve caydırıcı adımları atmalıdır. Dünya barışını koruma misyonuna sahip bütün ülkelerin İsrail’i durduracak çözümleri ortaya koymasının vakti geldi ve geçiyor. İnsanlığı kaybedecek bir günü dahi kalmamıştır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile ikili görüşme gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceğine dair soruyu, şöyle yanıtladı:
“Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılmak için ajandamız dolu dolu gidiyoruz. Orada sadece Biden değil, birçok dünya lideri olacak. Şu an itibariyle Biden’la bir görüşme var mı yok mu henüz bu kesinleşmiş değil. Ancak çeşitli vesilelerle bir araya gelebiliriz, geleceğiz.”
ABD’de ‘İsrail’i durdurma’ çağrısı yapacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 79’uncu Genel Kurulu’na katılmak üzere dün ABD’ye gitti. Erdoğan’a ziyaretinde, eşi Emine Erdoğan’ın yanı sıra kalabalık bir heyet eşlik ediyor.
193 ülkenin hükümet ve devlet başkanlarıyla birlikte Genel Kurul’a katılacak Erdoğan, 24 Eylül’de Brezilya ve ABD’nin ardından üçüncü sırada BM kürsüsünden uluslararası topluma seslenecek. Mayıs ayında alınan karar uyarınca kazandığı hakla Filistin’in ilk kez genel kurulda diğer devletler arasında temsil edildiği toplantıda Erdoğan’ın, Filistin sorununa dikkat çeken ve uluslararası topluma “İsrail’i durdurma çağrısını” da içeren bir konuşma yapması bekleniyor.
İlk program Türkevi’nde
Erdoğan’ın New York’ta katılacağı ilk program bugün Türkevi’nde gerçekleşecek. Erdoğan program kapsamında düşünce kuruluşu temsilcileriyle yuvarlak masa toplantısında bir araya gelecek. Erdoğan bugün ayrıca Rockefeller Plaza’da Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenecek akşam yemeğine katılacak.
Erdoğan, zirve kapsamında devlet ve hükümet başkanlarıyla da görüşmeler gerçekleştirecek. Bu kapsamda Erdoğan’ın Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ile de ikili bir görüşme gerçekleştirmesi planlanıyor. Erdoğan 23 Eylül’de Fortune 100 listesinde yer alan 20 şirketin üst düzey yöneticileriyle görüşecek. Bu toplantıya ABD’de ticaret hacmi olan Türk şirketleri de katılacak. –ANKARA Milliyet
‘Beşar Esad’dan cevap bekliyoruz’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye dışında milyonlarca insan vatanlarına dönmek için bekliyor. Biz bu konuda çağrımızı yaptık. Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi için Beşar Esad ile görüşme irademizi de ortaya koyduk. Biz şimdi karşı taraftan cevap bekliyoruz. Halkı Müslüman iki ülke olarak artık bu birlikteliği, bu beraberliği bir an önce gerçekleştirelim istiyoruz” dedi.
Bir yanıt bırakın