Gemide 2 yıl mahsurdular, burunları bile kanamadı! ‘Yöneticilere ders diye okutulsun’

Derleyen: Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr – Endurance Gemisi, 5 Aralık 1914’te Antarktika’ya gitmek üzere İngiltere, Güney Georgia’dan ayrılırken 27 adam (artı geminin kamarotu olan bir kaçak yolcu), 69 köpek ve ‘Chippy’ olarak adlandırılan bir erkek kedi taşıyordu. Güney Kutbu’na ulaşma konusunda iki kez -biri acı verici bir şekilde- başarısızlığa uğramış olan sefer lideri gezgin Ernest Shackleton’ın amacı Antarktika’nın Weddell Denizi kıyısında bir üs kurmaktı. Ekibinde önemli kâşifler arasında Frank Hurley, Frank Worsley ve Frank Wild vardı. Grup nihayetinde Yeni Zelanda’nın güneyindeki Ross Denizi’ne varacak ve yol boyunca yiyecek ve yakıt depoları kurmuş olan başka bir grup onları bekleyecekti.

KIŞIN GEÇMESİNİ BEKLEMEKTEN BAŞKA ÇARELERİ YOKTU

Güney Georgia’dan ayrıldıktan iki gün sonra Endurance, Antarktika kıtasının etrafındaki buz kütlesine girdi. 18 Ocak’ta kuzeyden esen bir fırtına buz kütlesini karaya doğru bastırdı ve buz kütlelerini birbirlerine doğru itti. Birdenbire ne ileri ne de geri gitmek mümkün oldu. Endurance, mürettebattan Thomas Orde-Lees’in deyimiyle çikolatanın ortasındaki badem gibi donmuştu. İnecekleri yere bir günlük mesafedeydiler, şimdi buzun sürüklenişi onları her geçen gün daha da uzağa itiyordu. Bir rutin oluşturup kışın geçmesini beklemekten başka yapacak bir şey yoktu. Gemi kaptanı olan Shackleton, yaşadığı durum karşısında hiç öfkelenmedi, en ufak bir hayal kırıklığı belirtisi göstermedi. Üstelik mürettebatına basit ve sakin bir şekilde kışı ‘sürü’de geçirmeleri gerektiğini söylemişti.

Shackleton mevcut tehlikeleri ve olasılıkları açıkladı, iyimserliğini hiç kaybetmedi ve kışa hazırlandı. Gerçek bir lider gibi davranıp mürettebatını sakinleştirerek herkese görevler veriyor, ekibin motivasyonunu yüksek tutmaya çalışıyordu. Ernest Shackleton özel olarak, bir kış gecesi geminin kaptanı Frank Worsley’e sessizce, “Gemi burada yaşayamaz. Birkaç ay, sadece haftalar hatta günler de olabilir ama buz onu tutar” diyerek daha büyük bir önsezi ortaya koymuştu. Endurance’ı terk etmek ilw buzun onu tamamen yutmasını izlemek arasında geçen sürede, mürettebat kurtarabildikleri kadar erzak kurtarırken, ağırlık yapan ya da değerli kaynakları tüketecek giysilerden kitaba her şeyi feda etti.

İlk plan, buzun üzerinden karaya doğru yürümekti ancak adamlar 7 günde sadece yaklaşık 11 kilometre ilerleyebildikten sonra bundan vazgeçildi. Buz yavaş ve istikrarlı bir şekilde kuzeye doğru sürüklendi, 7 Nisan 1916’da da Clarence ve Elephant Adaları’nın karla kaplı tepeleri göründü. Bu, umut vermişti. Shackleton günlüğüne, “Buz kütlesi bize iyi bir dost oldu” diye yazmıştı. Ancak bu buz kütlesi yolculuğunun sonuna yaklaşıyordu ve her an parçalanabilirdi. 9 Nisan’da tam da öyle oldu ve büyük bir çatırtıyla altlarından yarıldı. Shackleton kampı dağıtma ve tekneleri denize indirme emrini verdi ve bir anda, onları hem rahatsız eden hem de destekleyen buzdan kurtuldular. Artık mücadele etmeleri gereken yeni bir düşmanları vardı: Açık okyanus. Üzerlerine buz gibi sular savuruyor, tekneleri bir o yana bir bu yana sallıyor ve cesur adamları cenin pozisyonuna getiriyordu.

497 GÜN SONRA KARAYA ÇIKTILAR AMA ÇİLELERİ BİTMEDİ

Adamlar bitkin düşmüştü. Worsley o aşamada 80 saattir uyumamıştı. Bazıları deniz tutması yüzünden sakat kalırken, diğerleri dizanteriden kırılıyordu. Shackleton’ın ikinci komutanı Frank Wild, grubun en az yarısının delirmiş olduğunu yazmıştı. Yine de hedeflerine doğru kararlılıkla kürek çektiler ve 15 Nisan’da Elephant Adası’nda karaya çıktılar. Güney Georgia’dan 497 gün önce ayrıldıklarından beri ilk kez karaya çıkmışlardı ancak çileleri henüz bitmemişti. Birilerinin karşılarına çıkma ihtimali yok denecek kadar azdı ve bu yüzden 9 günlük iyileşme ve hazırlık döneminin ardından Shackleton, Worsley ve diğer 4 kişi filikalardan biri olan James Caird ile yaklaşık 1200 kilometre daha uzakta bulunan Güney Georgia’daki bir balina avlama istasyonundan yardım istemek üzere yola çıktılar. 16 gün boyunca korkunç dalgalarla ve öfkeli rüzgârlarla mücadele ettiler, tekneden su boşalttılar ve yelkenleri buzla dövdüler. Shackleton yaşadıklarını şöyle kaydetmişti:

“Tekne gri, tehditkâr gökyüzünün altında büyük dalgaların üzerinde durmadan savruldu. Denizin her dalgalanması atlatılması gereken bir düşmandı. Rüzgâr dalgaların tepelerini yırtarken çığlık atıyordu. Vadilere iniyor, yükseklere fırlıyor, dikişleri açılana kadar geriliyor, küçük teknemizi sallıyordu.”

NE OLURSA OLSUN NEŞELİ OLMAYI SÜRDÜRDÜ

Ertesi gün rüzgâr hafifledi ve karaya çıkmayı başardılar. Yardım neredeyse ellerinin altındaydı ama bu da son değildi. Fırtına James Caird’i rotasından çıkarmış ve balina istasyonu yerine adanın diğer tarafına inmişlerdi. Böylece Shackleton, Worsley ve Tom Crean dağlara tırmanarak ve buzullardan kayarak, daha önce hiçbir insanın geçmediği bir yol açarak oraya ulaşmak için yola koyuldular. 36 saatlik umutsuz bir yürüyüşten sonra sendeleyerek Stromness’teki istasyona vardılar. Üç yabancının balina avlama istasyonunda birdenbire ortaya çıkmasını gerektirecek akla yatkın hiçbir durum yoktu. Yine de işte buradaydılar. Saçları ve sakalları tel tel ve keçeleşmiş, yüzleri yağ sobalarından çıkan isle kararmış ve yaklaşık iki yıl süren stres ve yoksunluk nedeniyle buruşmuştu.

James Caird, Shackleton’ın liderliğine inandığı yolculuktan bir şekilde sağ çıktı. Endurance’ın batmasını zaten deneyimlemişlerdi ve en güvenli çıkış yolunu bulmaya çalışmadan önce aylarca buz kütleleri üzerinde yaşamışlardı. Shackleton ne yolu seçerse seçsin, muhtemel sonuç ölümdü ama o neşeli olmayı sürdürmüştü.

‘YÖNETİCİLERE VERİLECEK BİR DERS NİTELİĞİNDE’

James Caird’in diğer üç üyesi de kurtarıldıktan sonra dikkatler Fil Adası’nda kalan 22 kişinin kurtarılmasına çevrildi. Ancak Shackleton Şili’den üçüncü bir gemi, Yelcho’yu temin etti ve nihayet 30 Ağustos 1916’da Endurance ve mürettebatının destanı sona erdi. Shackleton’ın mürettebatı mucizevi bir şekilde İngiltere’ye dönmeyi başarırken, gemisi dönemedi. Endurance, bir asırdan fazla bir süre boyunca tarihin en zor bulunan gemi enkazlarından biri olmuştu. Ancak 2022 yılında deniz arkeologları, kaşifler ve bilim insanlarından oluşan uluslararası bir ekip, Endurance’ı Weddell Denizi’nin dibinde, Endurance battığında orijinal olarak kaydedilen konumun yaklaşık 6 kilometre güneyinde buldu.

Shackleton’ın neredeyse iki yıl süren olağanüstü zorluklar sayesinde 27 mürettebatın tamamının hayatta kalmasını sağlaması ve talihsiz yolculuğun 8 üyesinin Shackleton’ın bir sonraki Antarktika seferine katılması onun liderlik becerilerinin bir kanıtı olarak görülüyor. Harvard İşletme Okulu Profesörü Nancy F. Koehn, kitaplar, anılar, çeşitli filmler ve büyük bir müze sergisiyle kutlanan Shackleton’ın başarılarının işletme öğrencilerine ve yöneticilere öğretecek çok şeyi olduğunu söylüyor.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*