Bülent Buda: Hüseyin Eroğlu gitti, büyü bozuldu mu demeliyiz şimdi? Yıllar sonra ilk kez aynı futbol mevsiminde 3 ayrı teknik birimle oynadılar ve de küme düştüler…
Demek ki, istikrar çöktü, ekmekler bozuldu…
Hem yetiştiricilik hem de yarışmacılık. İkisini bir arada yürütmek, sürdürmek netameli ve de zor bir iş. Ve de tribünlerde destekçi olarak sevgili İlyas Gönen ile birkaç eski tüfek…
Bu zorlu âlemde, ille kendinize özgü, ödün vermediğiniz bir anlayışınız var. Nedir o? Yabancılarla oynamam. Eleştiri yapmak değil, koşullara göre eylemleri konuşuyoruz. Zor iş. Benim diyen güç, gün gelir taşıyamaz. Yorgun düşer, tükenir o yükün ağırlığında…
Övgüsü de, eleştirisi de çok zor. İçinden çıkılamaz bir durum. Zayıf olana herkes acır, kıskanılmak ise çabayla kazanılır. Kıskanılma aşamasından, acınma çizgisine gerilemek… Anlatımı, kabullenmesi zor bir durum. Hayalleriniz şu sıralar düş kırıklığına evrildi. Ama bu âlemde bir de şu var: “Pes etmeyi bir kez öğrendin mi alışkanlığa dönüşür.”
Fatih Tanfer: Altınordu altyapısının ülkenin gururu haline gelmesinin nedeni, kararlılık, irade ve iyi ekiptir. Elbette bu özellikleri, inançla savunan ve uygulayan Seyit Mehmet Özkan gerçeğidir. Ülke evlatlarının doğru biçimde yetiştirilmesi ve Türk futboluna sunulması anlamında Türkiye’nin gururudur. Asli görevini başarıyla yapmıştır.
– TFF 1. Lig’den 2. Lig’e düşen Altınordu Futbol Takımı, sevenlerini hakikaten üzdü. Devre arasında da birçok transfer yapıldı, masraftan da kaçınılmadı.
– Erzurumspor’la evinde oynadığı, 1-0 kaybettiği ve maalesef küme düşmesine neden olan maçı sahada izlerken, takımda oyuncuların hırsını ve inancını kaybetmiş bir hali vardı. O gün çok üzüldüm.
– Zafer fotoğrafları kalabalık olur, kayıplarda ise yalnız kalırsınız. Başkan Seyit Mehmet Özkan, talipleri çıkarsa takımı devretmeye hazır olduğunu söyledi. Gelecekteki güzel günlerin ve başarıların temelini yine kendisi atacaktır.
Mehmet Demirtaş: Altınordu’nun bu sezon TFF 2. Lig’e düşmesi hepimizin içini acıttı. Ancak unutulmamalı altyapısına önem veren kulüpler küme düşse bile hiçbir zaman kaybetmez. Bir gün gelir, küllerinden yeniden doğar.
Güçlü altyapısı olan kulüpler bir şekilde kendini kurtarır, önemli olan kulübün ekonomisinin kurtulması. Altyapı sabır işidir. Altınordu bu sabrı yıllarca gösterdi.
9-10 yaşında çocuklar evde ailelerine, okulda öğretmenlerine, futbolda da antrenörlerine güvenir, onları örnek alırlar. Ancak, altyapı dünden bugüne futbolcu yetiştirecek bir yer değil. Bol sabır gerekiyor. Bol inanç… Bol çalışma ve bol ter…
Ve bilgi, ve beceri… Türk futbolunda yıllarca altyapının değeri anlaşılamadı. Yeni yeni son birkaç yıldır altyapının değeri biliniyor. Kim bilir, transfer yasakları olmasaydı… Yönetenlerin aklına ne kadar gelirdi?
İşte bu bağlamda Başkan Seyit Mehmet Özkan’ın yaptıkları göz ardı edilemez, hakkı ise ödenemez.. O da pes etti. A takımı devredecek isim arayışında. Futbol geçmişimizde en başarısız günleri yaşıyoruz. Kulüp sportif anlamda dibe vurmuş.
İyi ki, Altınordu’nun genç kanı var. İyi ki, altyapıda tüm eksiklere rağmen sabırla mücadele eden yöneticiler ve antrenörler var.
Türk futboluna en kötü günlerde bile pek çok yıldız futbolcu kazandırdılar.
Son birkaç yıldır film izliyoruz adeta.
Zaman zaman inişli çıkışlı. Zaman zaman renkli, çoğunlukla siyah beyaz. O ilk yıllardan eser yok. Ne şehir eski şehir. Ne futbol eski futbol. Ne kenti ne de futbolu yönetenler aynı adamlar. Ve giderek filmin sonuna geliyoruz. Biri de çıkıp bu senaryonun sonunu değiştirmek istemiyor.
Umut ediyorum ki Altınordu, tıpkı Sevgili Özkan Başkan gibi emin ellere teslim edilir ve güzel günlere geri döner. “Sabırla koruk üzüm olur” derler.
Altınordu’nun sabretmekten başka çaresi yok gibi görünüyor. Gençliğe güven, gençliğe inan…
Bir yanıt bırakın