SERVET YILDIRIM – Bu zorunluluk, yasaya göre bağımsız olan Merkez Bankası’nın bu bağımsızlık karşısında bir anlamda hesap verme yükümlülüğüdür. Merkez Bankası da geçen hafta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e bir mektup göndererek bu yükümlülüğünü yerine getirdi. Mektup enflasyonun neden hedeften saptığı ve neler yapılması gerektiğini anlatıyordu. Mektubun bence en önemli kısmı Merkez Bankası’nın hükümetten neler beklediğini anlattığı bölümlerdi.
TCMB Başkanı Fatih Karahan ve yardımcıları Cevdet Akçay ile Hatice Karahan’ın imzaladığı mektupta Merkez Bankası, aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanıncaya ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayıncaya kadar sıkı para politikası duruşunu sürdüreceğini ifade ediyor ama aynı zamanda hükümetten de destek istiyordu. Özetle diyor ki:
– Dezenflasyon sürecinde para ve maliye politikalarının eş güdümü büyük önem arz ediyor. Para politikasındaki sıkı duruş ihtiyatlı maliye politikası ile desteklenmelidir.
– Bu kapsamda, asgari ücretin yılda bir kez güncellenmesi, yönetilen / yönlendirilen fiyatlar ile ücret ve vergi ayarlamalarında Orta Vadeli Program’da (OVP) sunulan enflasyon tahminlerinin gözetilmesi gerekiyor.
– OVP’de ilan edilen fiyat istikrarı ve finansal istikrarı destekleyici diğer tedbirlerin de dezenflasyon sürecine katkı vermesi beklenmektedir. Bu nedenle OVP’de ilan edilen orta vadeli hedeflere dezenflasyon patikasıyla uyumlu olacak şekilde bağlı kalınsın.
– Enflasyondaki katılık ve oynaklıkları azaltacak yapısal reformlara devam edilsin.
– Arz kapasitesini geliştirecek teknolojik ve dijital dönüşüm desteklensin.
Sıkılaştırma etkisi
Fiyat istikrarını sağlamak Merkez Bankası’nın temel görevidir ancak tek başına başaracağı bir şey değildir. Enflasyonda kalıcı düşüşün sadece para politikası ile sağlandığı hiçbir ekonomi yoktur. Başta maliye politikası olmak üzere diğer politikalarında da bu sürece destek vermesi gerekir. Para politikası sıkı iken maliye politikasının gevşek olması farklı yönlere koşan atların çektiği arabanın başına gelenlerin ekonominin başına gelmesine yol açar. Araba yalpalar ve devrilir. Kamunun harcamaları, vergi politikası ve borçlanması para politikasındaki duruşa uygun olmalıdır.
Mektupta anlatıldığı gibi 2023 Mayıs seçimleri öncesi yılın ilk yarısında gerçekleşen kredi büyümesindeki yüksek oranlı artışlar, ücret güncellemeleri ve hane halkına yapılan transferler enflasyon yükselmesinde etkili olmuştur. Gerçi o dönemde uygulanan para politikası da gevşekti. Ancak hazirandan itibaren para politikasında sıkılaştırma başladı.
Merkez Bankası mektupta enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşunun daha da sıkılaştırılacağını söylüyor. Bu sıkılaştırma sayesinde yurt içi talepte dengelenecek, Türk lirası reel olarak değerlenecek ve enflasyon beklentileri düzelecek. Böylece aylık enflasyonun ana eğilimini düşecek ve dezenflasyon 2024 yılının ikinci yarısında tesis edilecek. Plan bu ancak bu planın kalıcı olarak gerçekleşmesi için diğer atların da aynı yöne koşması gerekiyor.
Bir yanıt bırakın