Asbest sulara karışabilir

MERT İNAN İstanbul – Uzmanlar, enkaz ve molozlardaki asbest liflerinin ayrıştırılmadan gelişigüzel bertaraf edilmesi sonucu su kaynaklarına da asbest bulaşabileceğini belirtti. Asbest Uzmanı Kimyager Kenan Yıldız, deprem bölgesinde asbest liflerinin halk sağlığı açısından önemli risk taşımaya devam ettiğini belirterek, “Enkazlarının olduğu alanlara ve yıkıntı atığı depolama sahalarına erişim kısıtlanmalı. Özellikle çocuklar bu bölgelerden uzak tutulmalı. Solunum yoluyla oluşacak risklere dikkat çekiyoruz ancak depreme bağlı şebekelerdeki hasarlar nedeniyle asbestin su kaynaklarına bulaşma riski söz konusu. Vatandaşlar, mümkün olduğunca bir süre daha ambalajlı içme suyunu tercih etmelerini öneriyoruz” dedi.

Çamaşır suyuyla dezenfekte

Milliyet’e bilgi veren Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Baskın da enkaz alanlarında çalışanların metan ve hidrojen sülfür gazlarının yanı sıra çimento tozu, asbest riskine karşı gaz tutucu maskeler kullanması gerektiğini söyledi. Baskın, ambalajlı su temininde sıkıntı yaşayanlara da şu öneride bulundu:

“19 litrelik damacanaya doğal hipo dediğimiz 3 çay kaşığı çamaşır suyu katıp, 30 dakika beklettikten sonra içme ve gıda yıkama suyu olarak kullanılabilirler. Bir litre suya 2 damla tentürdiyot konularak, 30 dakika bekletilip içme ve gıda yıkama suyu olarak kullanılabilir. Ancak bu yöntem suya erişimin mümkün olmadığı durumlarda, kuyu, kaynak veya riskli şebeke suyu için uygulanmalı. Kimyasal maddelerle kontamine suların hiçbir şartta tüketilmemesi gerekir” dedi. Afet süresince vatandaşlara günde 15 litre temiz su verilmesi gerektiğini dile getiren Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı eski Müsteşarlarından Prof. Dr. Mustafa Öztürk ise “Kazılmış kuyular, sıkılmış kuyular ve 15.3 metreden daha az derinlikteki diğer kuyuların, hasar belirgin olmasa bile kontamine olma olasılığı daha yüksektir” dedi.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*