‘Amacımız Antakya kültürünü korumak’

Çiğdem Yılmaz – Yüreklerimizi yakan yıkıcı depremden sonra Antakya’da esnaf yavaş yavaş dükkânlarını açmaya başladı. Esnaf, “Amacımız para kazanmak değil, Antakya’nın kültürünü korumak” diyor. 

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerin büyük yıkıma neden olduğu Hatay’a Milliyet olarak felaketten yaklaşık 21 saat sonra varmıştık. Şehir adeta savaş alanıydı. Beş ay sonra geldiğimizde şehir koca bir beton yığını halindeydi ve büyük bir sessizlik hakimdi. Ağır hasarın yaşandığı Antakya’da az da olsa hareketlik vardı. 

Kentin en önemli tarihi mekanlarından olan Uzun Çarşı ve çevresinde dükkânların yüzde 30’u açılmış, yüzde 10’u da açılma aşamasında. Dükkânlarını açan esnaf, Antakya kültürünün ölmemesi ve ayakta durması için dükkânlarını açtıklarını söyledi. Kendi imkanlarıyla iş yerlerini yeniden açan çarşı esnafı Milliyet’e konuştu. 

Antakya’da 1948 yılından beri hizmet veren en bilinen tarihi tatlıcı Fansa Tatlı, depremden sonra kepengini açan ilk yerlerden biri. Tarihi tatlıcının sahibi Şahap Fansa, Antkaya’da üç şubelerinin olduğunu, ikisinin depremde yıkıldığını söylüyor. Fansa, “Amacımız şu an para kazanmak değil. Ben her gün 50 kilometre yol geliyorum. Bu kültürün devam etmesini istiyoruz, tarihi bir geçmişi var ve ayakta durmasını istiyoruz. Buradaki en büyük sıkıntı da sık sık elektriklerimiz kesiliyor” diyor. 

‘Gidecek yerimiz yok’ 

Çarşıdaki 40 yıllık Hançer Usta’nın Yeri de açılan dükkânlardan biri. 40 yıllık dükkan haytalı, (hergele, bici bici) tatlısı ile bölgede ün yapmış bir tatlıcı. Hafif hasarlı olduğunu öğrendiğimizde dükkânın duvarlarında da gözle görülür büyüklükte çatlakların olduğu dikkatimizi çekiyor. İş yeri sahibi Mehmet (lakabı Hançer) Gündüz de amaçlarının para kazanmak olmadığını belirtip, “Bir yerden başlamak gerekiyordu, biz de dükkanlarımızı açtık. Amacımız çarşının eski canlılığına kavuşmasını sağlamak” diye konuşuyor. 

Yüz yıllık “Mumbar Hikmet”in sahibi Mustafa Çelikkol (64) ise depremden kısa süre sonra dükkânı açtıklarını söyleyerek, “Gidecek bir yerimiz, yapacak başka işimiz yok. Emekliyim, dükkandan bir beklentim yok, tek istediğim bu kültürün yok olmaması” diyor. 

Defne Han Baharatçı da açık olan dükkânlardan. Dükkân sahibi Mehmet Tanrısever, “Köyde çadırda kalıyoruz ama her gün çıkıp gelip dükkanı açıyoruz. Satışlarımız yok denecek kadar az. Ama yine açmak durumundayız, buralar ancak böyle canlanır” dedi. 

‘Ramazandan sonra açtık’ 

Çarşıda bulunan 60 yıllık Pöç Kasabı da kepenklerini açan yerlerden. Bölgenin en eski restoranlarından biri olan Pöç Kasabı’nda müşteri sayısının depremden sonra yüzde 80 azaldığını belirten Macid Gümüş, “Ramazandan sonra açtık. Kültürümüzü devam ettirmek istiyoruz” diyor. 

Buna karşın esnaf başta su olmak üzere gönderilen faturalardan şikâyetçi. Esnaf, fatura konusunda kendilerine verilen sözlerin tutulmasını istiyor.   

300 yıllık fırın

Çarşıda 300 yıldır hizmet veren Uzun Çarşı Bucaklar Fırını da açık. Dükkân sahibi Yunus Bucak, “Açmaktan başka şansımız yoktu. 300 yıldır buradan ekmek yiyoruz. Bir şekilde ayağa kalkmak zorundaydık. Şimdilik hiçbir şey eskisi gibi değil ama inanıyoruz ki bugünler de geçececek. Burada en büyük sorunlardan biri sık sık elektriklerin kesilmesi. Enkaz kaldırma çalışması yapılırken sürekli trafo patlatıyorlar. Bir de konteyner istiyoruz, hâlâ çadırlarda kalıyoruz ve sıcaktan durulmuyor” diye konuşuyor.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*