Kılıçdaroğlu: Beytülmale dokunan yanacaktır

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin artık ayrışmayacağını, inadına kucaklaşacağını söyleyerek, “Kavga etmeyeceğiz, inadına barışacağız. Bu güzel ülkemize huzuru ne olursa olsun mutlaka ama mutlaka getireceğiz. Türkiye’nin her tarafından sorunlar geliyor. Bütün mesele her soruna akılcı çözümler üretmektir. Kendi içinde barışık bir toplumu inşa etmiş olursunuz. Hedefimiz, kendi içinde barışık, sorunları olmayan, akılcı politikalarla çözen bir siyaset anlayışı. Bu siyaset anlayışını Türkiye’ye getireceğiz. Nasıl? Altı lider bir aradayız. Birlikte mücadele ediyoruz, demokrasiyi savunuyoruz. Var olan sorunlara akılcı politikalarla çözüm üreteceğiz” diye konuştu.

‘ASGARİ ÜCRET, AÇLIK SINIRININ ALTINDA’

Kılıçdaroğlu, Türk-İş’in belirlediği açlık sınırını hatırlatarak, “Asgari ücret 8 bin 500 lira. 4 kişilik ailenin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım fiyatları toplanıyor ve asgari ücret belirleniyor. Asgari ücret alanların sayısı 5 milyon 400 bin kişi. Onlar şu anda açlık sınırının altında maaş alıyor. Türk- İş’in belirlediği açlık sınırının altında kaldı bu asgari ücret. Alın terinin bu kadar ucuzlatıldığı, insanların açlık sınırının altında maaş almaya mahkum edildiği bir tek adam rejimi var. Benim görevim iktidar olduğumuzda hiçbir asgari ücretlinin açlık sınırının altında maaş almayacağı bir düzeni inşa etmektir” diye konuştu.

‘DEVLETİ YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ’

Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ni göstererek, “Eğer Cumhuriyet tarihinde 6 lider bir araya gelip 2 bin 300’ün üzerinde var olan sorunlara tek tek çözüm üretiyorsa ve bu çözümü üretirken oy birliği ile yapıyorsa, Türkiye’nin geleceği aydınlıktır. Yolsuzluklara karşı mücadele burada var. İşsizliği giderme konusunda alınacak politikalar burada var. Türkiye’nin saygınlığını, itibarını koruyacak dış politikanın nasıl olması gerektiği burada var. Dijitali, bilgiyi, teknolojiyi nasıl yakalayacağız, nasıl büyüteceğiz burada var. Çalınan paraları nasıl alacağız hepsi burada var. Devleti yeniden ahlak üzerine, bilgi üzerine, erdem üzerine inşa edeceğiz. Ne diyorlardı; ‘6 benzemez, sabahtan akşama kadar kavga ederler bunlar.’ Siz bir aradasınız, hiçbir araya gelip bir fotoğraf verdiler mi? Bir masanın etrafında toplanıp da önlerinde kağıtlar ‘şu memleketin sorununu nasıl çözeriz’ diye düşündüler mi? ‘Yolsuzlukları önlemek için şu adımı atalım’ diye bir cümle kurdular mı? ‘Bu memlekette tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenler var, bunlarla bizim mücadele etmemiz lazım’ dediler mi? Demediler, besleniyorlar oradan çünkü” ifadelerini kullandı.

‘BÖYLESİ DEMOKRASİ TARİHİNDE BİR İLKTİR’

Kılıçdaroğlu, devletin saygınlığını koruyacaklarını vurgulayarak, “Devlet gerçek anlamda devlet olacaktır. Ana devlet olacaktır. Herkesi kucaklayan, herkese saygı duyan, hiç kimsenin kimliğine, inancına, yaşam tarzına müdahale etmeyen bir devleti inşa edeceğiz. Sağlıktan tutun adalete kadar. Dış politikadan tutun, çiftçinin sorununa kadar. Her alanda çalışacağız ve her alanda güzel şeyler üreteceğiz. 9 ana başlık 2 bin 300’den fazla çözüm vaadimiz var. Ortak karar, ortak imza ve oy birliği ile alındı bunların tamamı. O nedenle diyorum; bizim tarihimizde bir ilktir. Demokrasi tarihinde bir ilktir ve bütün demokrasi tarihi kitabını yazacak olan hocalar bu kitaba atıf yapmadan kitap yazamayacaklardır. Bunu da herkesin bilmesini isterim” ifadelerini kullandı.

‘SUİKAST TEHDİTLERİ GELMEYE BAŞLADI’

Kemal Kılıçdaroğlu, devletin kasasından çalındığını ileri sürdüğü parayı geri tahsil edeceğini tekrarlayarak, “Bu beşli çetelerin proje kisvesi altında devlet hazinesinde fazlasıyla götürdüklerini onlardan tahsil edeceğim, sözünü verdim. Çünkü o paralar bu ülkenin doğmamış bebeklerinin paralarıdır. Tabii bu çetelerle savaşı ilan etmeden önde dost meclislerinde çok uyarıldım. Ama tabii ki bütün bunları bilerek ve düşünerek yola çıktım. Görüşme talep ettiklerinde görüşmeyi kabul edersem bu kirli düzenin hedefi olmayacağımı da gayet iyi biliyordum. Bu çetelerin bir kısmı bu saray iktidarından, yani Erdoğan’dan da önce vardı. Onlar o zaman da devletin içindeydiler. Her gelen iktidarla hizalanmış bunlar. Sürekli bir şeyler değişmiş; ama bunlar sistemin içinde kalmışlar. Panik ne zaman başladı biliyor musunuz? Uzman ekiplerim hazineden çalınan paranın peşine düştüğü an. O raporlar masama geldiği an korkunç bir paniğe kapıldılar. Devletin hazinesinden çalınan paranın toplamının 418 milyar dolar olduğunu saptayınca karalama kampanyaları ve suikast tehditleri gelmeye başladı. Ben korktum mu? Vız gelir, tırıs geçer. Bay Kemal asla ve asla geri adım atmaz. Kale gibiyiz, sur gibiyiz, yiğit gibiyiz. Asla ve asla geri adım atmayacağız” dedi.

‘SAYIŞTAY’DAN RANDEVU TALEP EDECEĞİM’

Kılıçdaroğlu, devletin temel kurumlarından birisi olan Sayıştay’a ve Sayıştay’ın denetçilerine seslenmek istediğini söyleyerek, “İktidara geldiğimizde o raporlarınızda 418 milyar doları görmezsem görevinizi layığı ile yerine getirmemişsiniz demektir. Milletimin önünde açıkça ifade ediyorum; vallahi de billahi de raporda görmezsem yakarım sizleri. Çok değil 3,5 ay sonra iktidara geldiğimizde kendi raporlarımızı sizin raporlarınız ile karşılaştıracağım. Kim görevini yapmış, kim yapmamış orada görevini yapanı da yapmayanı da göreceğiz. Size, Sayıştay’a son bir şans tanımak için onlardan randevu talep edeceğim. Gideceğim ve baş başa görüşeceğim. Şimdi konuştuklarımın daha ayrıntılısını onlarla konuşacağım. Son bir Bay Kemal uyarısı daha yapmak istiyorum. Beytülmale dokunan yanacaktır. Bu vesile ile halkıma buradan bir taahhütte bulunmak istiyorum. Çeteleri temizleme, devlet hazinesinden sülükleri, parazitleri temizleme operasyonum başlamadan önce Ankara’ya dev bir dijital pano kurduracağım; adı ‘çete metre’ olacak. Halktan çalınan ve geri aldığımız her doları bu panoda görecek Ankaralılar da bütün Türkiye de. Vatandaştan çalınan 418 milyar doları burada görünceye kadar, o para devletin kasasına girinceye kadar asla ve asla durmayacağım” dedi.

‘VURACAĞIZ NEŞTERİ, ALACAĞIZ DEVLET MALINI’

Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri durumunda ‘Mal Varlıklarının Geri Alınması Ofisi’ni kuracaklarını belirterek, “Bunu boşuna kurmuyoruz ve söz veriyorum kediye, köpeğe aldıkları tasmalara beytülmalden bir kuruş harcanmışsa onu bile geri alacağım. Ben bunu söyleyince trollerine hemen ‘hani sen helalleşecektin’ dedirtiyorlar. Benim helalleşeceğim haksızlık yapılanlardır. Kime haksızlık yapıldıysa; güç sahibi devlet veya ben bir kişiye haksızlık yaptıysa onunla oturup helalleşeceğim. Dolayısıyla Roboski ile helalleşeceğiz, Ali İsmail Korkmaz’ın ailesi ile helalleşeceğiz, Soma ile helalleşeceğiz, başı kapalı kızlarımıza haksızlık yapıldığı için biz o dönemde suskun kaldığımızdan dolayı onlarla da helalleşeceğiz. Bizim arsız ve hırsıza muamelemiz çok ama çok açıktır. Vuracağız neşteri, alacağız devlet malını geriye. Seçimin ertesi gününde onların telefonu acı acı çalacak. Açtıkları telefonun ucunda bir ses duyacaklar; Ben Kemal, geliyorum” ifadelerini kullandı.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*