Seray Şahinler – İtalyan piyanist ve besteci Ludovico Einaudi çağımızın en başarılı müzisyenlerinden biri. Amatör bir piyanist olan annesinin öncülüğünde başlayan müzik yolculuğu yıllar içinde eşsiz ve büyüleyici bir harekete dönüştü. Onun için çağımızın Mozart’ı diyen de var. Einaudi’yi özel kılan ise felsefesi. Her bestesi klasik dokunuşlardan güç alan, doğanın sesini dinleyen, duyguların nüanslarını keşfeden bir şiir gibi. “Experience”, “Fly” “Primavera” gibi besteleri çok sevilen sanatçı şimdi iki özel konserle yeniden İstanbul’da olacak ve 11-12 Eylül akşamı Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda sevenleriyle buluşacak. Konser hazırlıkları sürerken Einaudi ile sohbet ettik…
– Müziğinizin doğanın ritmi olduğunu düşünüyorum. Hem doğaya hem insanlığa bir bakış gibi. Siz müziğinizi nasıl özetliyorsunuz?
Çok zor bir soru çünkü müzik benim uzun yıllar önce başladığım bir yolculuk. Bunu bulmam uzun zaman aldı. Çocukken annem piyano çalıyordu ve ben de onun piyano ve rock müzik plakları sayesinde müzikle tanıştım. Müziğe ait süreçler için birçok şeye, farklı dünyalara karşı temel bir merakım var. Sadece mimarlık, fotoğrafçılık gibi faaliyetlere değil aynı zamanda doğaya da ait bir merak. Bu ilham çok garip. Kendimi unutmaya çalışıyorum ve sevdiğim birçok şeyle bağlantı kuruyorum. Bu bana ne olduğumu hatırlatıyor. Bazen kendimize çok fazla odaklandığımızı düşünüyorum. Gökyüzüne baktığımızda daha iyi şeyler görmeliyiz ve gördüklerimizi örnek almalıyız.
– 2018’de Norveç’te iklim değişikliği için yaptığınız “Kutuplar için ağıt” performansı için konuşmuştuk… “Doğanın geleceği, çevre sorunları, kendi geleceğim ve bizden sonraki nesil için endişeleniyorum. Gidebileceğimiz başka bir gezegen yok” demiştiniz. Dünyanın ve doğanın gidişatında değişen hiçbir şey olmadı…
Evet, durum tamamen aynı. Hiçbir şey olmadı, hiçbir zaman olmadı, İnsanlar artık eskisinden daha çılgın. Sanırım hepimiz bunun sonuçlarını ödeyeceğiz. Ama bu bile insanların umurunda değil, sadece şu anı bekliyoruz, ileriye bakmıyoruz. Ne denir bilmiyorum.
Yeni albüm müjdesi
– İstanbul nefesini tuttu sizi bekliyor. Burası size nasıl hissettiriyor?
İstanbul benim için her gelişimde harika bir deneyim oldu. Seyirciyle karşılıklı konuşma durumlarını seviyorum. İstanbul’da grubumla birlikte sahnede olacağım. Bu performans “Time Lapse” albümünün yeniden görüntülenmesine dayanıyor. Bunlar son konserler olacak. Kasım ayında yeni projeye başlıyorum. Yeni albümüm ocak ayında çıkacak.
Bir yanıt bırakın