Müjde Işıl – Devam filmlerinin rekoru, ilkinden 36 sene sonra gelen “Top Gun: Maverick”teydi. 36 yıl sonra “Ne gerek var?” diyorduk ama sonuç harika çıkmıştı. Aynı soruyu yönelttiğimiz “Beetlejuice Beetlejuice/Beterböcek Beterböcek” de bu rekora ortak oluverdi. Tim Burton’ın beş sene sonra yönetmen koltuğuna oturmasının sonucu gerçekten eğlenceli.
Tim Burton’ın sinema kariyerinin önünü açan, Winona Ryder’ın genç yetenek olarak keşfini sağlayan ilk filmde, Michael Keaton şovuyla iz bıraktı en çok. 90 dakikalık filmde Keaton’ın yani Beterböcek’in perdede göründüğü süre yaklaşık 15 dakikaydı ama yetip de artmıştı bile. İkinci film de ilk filmin izinde ilerliyor. İlk filmin kilit karakteri, evdeki hayaletleri görebilen, kendini farklı hisseden Lydia idi. Genç Lydia, eşini kaybetmiş bir anne olarak karşımıza çıkıyor bu kez. Beterböcek’in aklı fikri ise yıllar önce bir türlü evlenemediği Lydia’da. Tim Burton devam filminde ilk filmle bağını kuvvetli şekilde kurarken yeni karakter ve güncellemelerle hikâyeyi dinamikleştirmeyi hedeflemiş. Bunu da başarmış. Lydia bir yandan peşindeki Beterböcek’ten kaçmaya çalışırken bir yandan babasının yasını tutuyor bir yandan da evlilik arifesinde. Burton, filme Keaton’ın deli karakterinin adını iki kere verirken aslında kızıyla iletişim kurmakta zorlanan, yaş alsa da olgunlaşmakta zorlanan Lydia’nın hikâyesini anlatıyor seyirciye. 36 sene önceki genç Tim Burton ile şimdiki Tim Burton’ı belki de Lydia simgeselleştiriyor.
‘Kadın Frankenstein’
‘80’lerde “Beetlejuice” çılgın efektleri, ilginç karakterleri ve perili ev temasını ters yüz eden anlatımıyla hayretle karışık hayranlık yaratmıştı. Devam filmi için başlıca handikap ise bu zaman zarfında hem efekt hem karakter hem de hikâye açısında seyircinin hayret edecek bir yenilik alanının neredeyse kalmaması. Burton belli ki bunun farkında ve ilk filmle paralel gitmeyi önceliklendirmiş. Jeneriğin aktığı açılış sahnesi, abartı efektleri, ana karakterler (Lydia ve üvey annesi) üzerine kurduğu hikâyesi ve Beterböcek’in delice mizahıyla ilk filmde sevilen ne varsa onları geri getirmiş. Lydia’nın mesleği, cep telefonuna hapsolmuş fenomenler gibi detaylarla bugüne dair dokunuşlar eklemiş. Müzik repertuvarını da genişletmiş. Tuhaf mizahını Bob ve ‘bebe’ üzerinden büyütürken, hâlâ seyirciyi şaşırtacak numaraları olduğunu göstermiş.
Winona Ryder, Michael Keaton ve Catherine O’Hara’dan kurulu orijinal kadroyu Justin Theroux, Willem Dafoe ve Danny Devito gibi yeni oyuncularla güçlendirmiş Burton. Ama bir karakter var ki Burton için bu filmin ‘daha özel’ olduğunu kanıtlıyor. Burton, hayat arkadaşı Monica Bellucci için bir nevi ‘kadın Frankenstein’ rolü yazıp özel bölüm çekmiş.
“Beterböcek Beterböcek” tuhaflığını sevdiğiniz eski arkadaşınızla yıllar sonra bir araya gelip yine o tuhaf esprilerine güldüğünüz renkli bir buluşma gibi. Zaman değişiyor, herkes değişiyor ama mizahı hâlâ güldürüyor ve o eskiyi yâd etme hissi iyi geliyor.
Bir yanıt bırakın