Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Kara Harp Okulu’ndaki yemin töreni, Türkiye’nin gündemindeki yerini koruyor.
Mezun olan teğmenlerin kılıçlarını çekerek “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” sloganları atarak yemin ettiği görüntüler üzerinden tartışmalar devam ediyor.
Bu süreçte CHP listelerinden seçilerek Meclis’e giren Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün de görüntülere tepki gösterdi.
“BU FİLMİ DAHA ÖNCE İZLEDİK”
“Resmen 2007 senesinin bir tekrarını yaşıyoruz. Bu filmi daha önce izledik, tekrar izlemek isteyenler varsa bize göre mahsuru yok. Biz zaten birinci sezonu çok sevmiştik.” ifadeleriyle bir paylaşım yapan Ün, listesinden TBMM’ye girdiği CHP’lilerin tepkisiyle karşılaştı.
“BENİM NAZARIMDA FETÖ İLE 27 MAYISLAR RUH İKİZİDİR”
Paylaşımının manipüle edildiğini belirten Ün, yazılı bir açıklama yayınladı.
Milli Savunma Üniversitesi mezuniyet töreni korsan yemin eylemine ilişkin açıklamamdır.
Totaliter zihinlerindeki habis düşünceleri ortaya saçılırken, suçüstü yakalananların sosyal medya paylaşımımı manipüle ederek giriştikleri linci biraz izlemek istedim.
Evet asker askerdir.
Resmi yeminlerinde okudukları gibi emirlerin ve nizamnamelerin dışına çıkamazlar. Ne yemin ettiğinden öte korsan bir yemine yeltenme cesaretini nereden aldığı sorusunu, bunca acı tecrübenin neticesinde ağır bedeller ödeyerek ayakta tuttuğumuz demokrasimizin sormaya hakkı vardır.
Asker askerdir.
Sebebi ne olursa olsun sınırlarının dışına çıkamaz. Yarın başka amaçlarla kendisine çizilen çerçevenin dışına çıkmayacağını garanti edebilecek yoktur.
Totaliter çağdışı ve yobaz fikirlerinin meşru bir siyasi zeminde asla gün yüzü göremeyeceğini çok iyi bilen çevrelerin Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü ve kahraman ordumuzu gayri meşru siyasi emellerine alet etme çabalarının farkındayız ve bunu not ediyoruz.
Korsan yeminlerin metinlerine bakarak bu disiplinsizliğe meşruiyet arayanlar FETÖ’nün de ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ gibi sloganlarla kendine meşruiyet sağlamaya çalıştığını unutmamalıdır. Yine kimse unutmamalı ki 1950’den bugüne Türkiye’de başarılı ya da başarısız tüm darbe girişimlerinin, muhtıraların, askerin demokratik siyaset üzerine düşürdüğü gölgelerin sığınılan limanı ve sömürülen değeri aynıdır.
Bundan sağ veya sol fark etmeksizin bütün siyaset kurumu zarar görmüştür. Türkiye hem demokratik hem ekonomik hem de diplomatik itibar anlamında ağır bedeller ödemiştir.
Rejimi korumak demokratik rejimlerde siyaset kurumunun önceliği ve vazifesidir. Bunu tesis etmek için oluşturulmuş olan iç güvenlik birimleri ve hukuk mekanizmaları bellidir. Buralarda ne bir zaaf ne de boş vermişlik durumu söz konusudur.
Yapmış olduğum 2007 vurgusunda ne kastettiğim gayet açıktır.
2007 yılında eşi başörtülü olan birisi Cumhurbaşkanı olamaz diye düzenlenen Cumhuriyet mitinglerinde açılan pankartlar, atılan sloganlar herkesin hafızasındadır. 4.5 yıl Genel Kurmay’ın web sitesinde kalan e-muhtıra hepimizin hafızlarındadır.
Ve evet birinci sezon vurgum da Türkiye’nin demokratikleşmesidir, askeri vesayet ile mücadelesidir, askerin kışlasında sınırlarında kalmasıdır. Halkının büyük çoğunluğunun kuvvet komutanlarının isimlerini ezbere bildiği bir ülke olmaktan uzaklaşmasıdır.
Sabık geçmişleri açığa çıkmasın diye sözlerimi bilinçli olarak çarpıtanların o eski günlere özlemleri, mensubu oldukları medya kuruluşlarının korsan yemini manşete taşırkenki heyecanlarını ülkenin Cumhurbaşkanı’na bir meydan okuma olarak yansıtmalarından çok iyi anlaşılmaktadır.
Türkiye’de demokrasinin kurumları bellidir. Türkiye’nin hafızası her kesimden insanımız için tazedir. Hiçbir söz bağlamından ayrı, hiçbir eylem geçmişinden bağımsız değerlendirilemez. Endişe etmek için yeterince acı tecrübeye sahip bir ülkeyiz.
Benim nazarımda FETÖ ile 27 MAYISLAR RUH İKİZİDİR
15 Temmuz darbesinde ortaya çıkan gerçek, Türkiye’nin askeri vesayet ile mücadelesini, Menderes’in idamını radyodan ağlayarak dinleyen ninelerimizin gözyaşlarını, kendi vesayetlerini kurmak için kullanan bir örgüt ile karşı karşıya oluşumuzdur.
“FETÖ İLE MÜCADELEYİ SİZDEN ÖĞRENECEK DEĞİLİM”
Ün, açıklama metnini ise “Geçtiğimiz günlerde MSÜ’de tecrübesizliklerinin de kurbanı olarak korsan bir yemin icra eden Genç Teğmenlerimizin tutumundan antidemokratik özlemleri depreşen çevrelere yönelik 2007 hatırlatmalı mesajım aynı çevreler tarafından manipüle edilmeye çalışılmıştır.
Herkes bilsin ki; 15 Temmuz gecesi FETÖ’nün tanklarına Mustafa Kemal´in Askerleriyiz diye selam duranlardan, egemen oldukları 28 Şubat süreçlerinde FETÖ’nün zehirli fikirlerine otoyol yapıp tabiri caizse taşları bağlayıp köpekleri salanlardan vatan sevgisini de FETÖ ile mücadeleyi de öğrenecek değilim.” ifadeleriyle X hesabından paylaştı.
Bir yanıt bırakın