(TÜİK), 2022 yılı sosyal istatistiklerini açıkladı.
Sosyal koruma harcaması 2022 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 59,6 artış göstererek 1 trilyon 257 milyar 763 milyon TL oldu.
Bu harcamanın yüzde 98,4’ünü 1 trilyon 237 milyar 645 milyon TL ile sosyal koruma yardımları oluşturdu. Sosyal koruma yardımlarında ise en büyük harcama 565 milyar 810 milyon TL ile emekli/yaşlılara yapılan harcamalar oldu. Bunu 387 milyar 221 milyon TL ile hastalık/sağlık bakımı harcamaları takip etti.
Sosyal koruma kapsamında maaş alan kişi sayısı 14 milyon 851 bin kişi oldu
Türkiye’de sosyal koruma kapsamında emekli/yaşlı, dul/yetim ve engelli/malul maaşı alan kişi sayısı 2021 yılında 14 milyon 624 bin iken, yüzde 1,6 artarak 2022 yılında 14 milyon 851 bin kişiye yükseldi. Sosyal koruma kapsamında maaş yardımı sayısı 2021 yılında 15 milyon 362 bin iken, 2022 yılında 15 milyon 630 bine yükseldi.
GSYH’nin yüzde 8,4’ünü sosyal koruma harcamaları oluşturdu
Sosyal koruma harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) içindeki payı 2022 yılında yüzde 8,4 oldu. Sosyal koruma yardımlarının GSYH içindeki payı ise yüzde 8,2 olarak gerçekleşti. Risk/ihtiyaç grupları bazında bakıldığında, emekli/yaşlılara yapılan harcamaların yüzde 3,8 ile en büyük paya sahip olduğu görüldü. Bunu, yüzde 2,6 ile hastalık/sağlık bakımı harcamaları ve yüzde 1,0 ile dul/yetim harcamaları takip etti.
Sosyal koruma yardımlarının yüzde 10,7’si şartlı olarak verildi
Şartlı yardımlar içinde en büyük payı yüzde 49,9 ile aile/çocuk yardımları oluşturdu. Bunu yüzde 23,1 ile engelli/malul yardımları ve yüzde 9,9 ile hastalık/sağlık bakımı yardımları takip etti.
Sosyal koruma yardımlarının yüzde 63,5’i nakdi olarak verildi
Nakdi yardımlarda en büyük payı yüzde 71,7 ile emekli/yaşlılara yapılan yardımlar oluşturdu. Bunu yüzde 18,7 ile dul/yetim yardımları ve yüzde 3,9 ile aile/çocuk yardımları takip etti.
Sosyal koruma gelirlerinin yüzde 41,8’ini devlet katkıları oluşturdu
Sosyal koruma gelirlerinin yüzde 41,8’ini devlet katkıları, yüzde 29’unu işveren sosyal katkıları ve yüzde 23,7’sini koruma kapsamındaki bireyler tarafından yapılan sosyal katkılar oluşturdu.
Bir yanıt bırakın