Altaylı, kulübüne sahip çık!

Konumuz, Altay ve Altay’ın ruh hali.
İyi değil tabii ki…
İki yakası bir araya gelmiyor.
Son olarak deplasmanda Çorum FK’ya 3-0 mağlup oldu ve üst üste 6. yenilgisini aldı. Dibe demir atan Altay, ligin ilk yarısı bitmeden kümede kalma umutlarını iyice azalttı. Oynadığı 13 maçta sadece 1 kez galip gelip, 2 de beraberlik alan siyah beyazlılar, 10 karşılaşmadan ise eli boş döndü.
Ligin ilk yarısının tamamlanmasına 4 maç kaldı. Manisa FK (D), Boluspor, Adanaspor (D) ve Ankara Keçiörengücü ile zorlu 90 dakikalara çıkacak. Acı ama gerçek Altay, Çorum FK maçının özellikle ikinci yarısında sergilediği kötü futbolu sürdürürse kalan maçlardan çıkaracağı puan sadece ‘‘0’’ olur.
Altay’ın yeni başkanı Murat Pervane geçtiğimiz günlerde camiaya kenetlenme çağrısında bulundu. Başkan, ‘‘Teknik ve idari kadromuz, personellerimiz, futbolcularımız ve taraftarlarımızla birlikte zor bir dönemden geçtiğimizi biliyoruz. Ancak bu ve benzeri dönemlerden aile ortamını sağlayıp hep beraber el ele, omuz omuza tüm zorluklara göğüs gererek çıkabileceğimiz gerçeğini biliyoruz. Açtığımız yeni sayfada tüm Büyük Altay’lıların bu durumu unutmayacağını ve kalbi Altay ile çarpan her bir ferdimizin birbirine sarılarak kenetlenmesini rica ediyorum” dedi.
Bugüne kadar çağrısına bir cevap geldiğini işitmiş değilim. Altay bir ateş topu, kimin kucağına düşerse, o kişiyi yakacak kıvamda…
Çünkü, Altay’ın 650 milyon civarındaki borcu, sezon sonunda 1 milyara dayanır…
Altay’ın borcu bu rakamların üstüne çıkar, altına düşmez…
Yazın bunu bir kenara…
Altay bu cendereden nasıl çıkar ya da bu enkazı nasıl kaldırır?
Bu yükü sadece başkan ve yönetiminden beklemek hayalcilik olur.
2000’den bugüne kadar başkanlık ve yöneticilik yapan A’dan Z’ye herkes, özellikle Altay’ın nimetlerinden yararlananlar, odalar, iş insanları, sanayiciler, müteahhitler her kim varsa Altay için bir araya gelmeli ve kulübü bu cendereden nasıl çıkarırız diye kafa yormalı…
İşi bilen insanların dışında, Altay’ın yoğun bakımda olduğunun kimse farkında değil…
Kulüp, maddi, manevi ve de sportif anlamda kocaman bir tehdit altında…
Aylardır yazıp çiziyoruz, İzmir’i temsil eden şehir dinamikleri, sivil toplum örgütleri, sporun taban birlikleri bir ses versin. Ama, nafile…
Böylesine zor bir süreçte ayrılır, bölünürlerse kendi sonlarını kendileri hazırlarlar. Altay’ın yüksek menfaatleri için her türlü kısır çekişmeyi, kavgayı bir tarafa bırakıp, yeni yönetimi, Altaylıyım diyen herkesin destekleme mecburiyeti var. Bugün topyekun ucundan tutulmazsa yarın Altay’ın işi çok daha zor olacak. Yarın eyvah dememek için bugün imkanlar seferber edilmeli.
Açıkçası, ben bu şehre sevdalı insanların Altay bu durumdayken sırtlarını dönüp hiçbir şey yokmuş gibi davranacaklarına inanmak istemiyorum. Bu şehirden kazandıklarınızı yine bu şehir için paylaşmak zorundasınız! Bir diğer konu ise şirketleşme meselesi.
Bu hayati bir konu. Çok geç olmadan bir yerden başlanmalı. Sistem sağlam temeller üzerine kurulursa Altay, kendi yağıyla kavrulan kendi dinamikleri olan, bağımsız ve çok daha güçlü bir yapıya sahip olabilir.
Kısacası, bir İzmirli olarak 110 yaşında olan Altay’ın 2024’te bir bilinmeze doğru yol almasını istemiyorum. Dolayısıyla, sonu büyük bir trajedi ile bitecek olan bu “Altay” filminin figüranı değil, esas oğlanı olmanızı rica ediyorum…

Kızlarımızla gurur duyduk!

Tarihinde ilk kez Avrupa kupalarına katılan ve Final 6’ya kalarak final oynamaya hak kazanan ilk Türk ekibi olan İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü Sutopu Kadın Takımı, LEN Kadınlar Challenger Kupası Final 6 finalinde Sırbistan’ın ZVK Kızılyıldız ekibini 10-9 yenerek şampiyon oldu. Sizlerle ne kadar gurur duysak azdır. İzmir Büyükşehir Belediyesi Sutopu Kadın Takımı’nı, antrenörlere ve emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler. Yolları açık, başarıları daim olsun. Gururu

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*