Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener ve Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy önemli açıklamalarda bulunuyor.
BU HARİTA BİZE NE ANLATIYOR?
Prof. Dr. Haluk Özener: Artık Türk toplumu tarafından ezbere bilinen bir harita oldu. Türkiye Deprem tehlike Haritası. Türkiye’deki fayları bir şekilde görüyorsunuz. Aktif fay hatları göz önüne alınarak üretilmiş bir harita. Ancak bu haritanın bir lejantı var. Şu an burada görmüyoruz ama Türkiye’de zemin koşulları gözetilmemiş yerler. Zemin koşulları eş kabul ediliyor.
Prof. Dr. Şükrü Ersoy: Bu vatandaş için hazırlanmış bir harita değil. Yapı yapan mühendisler için hazırlanmış bir harita. En son süreçte ivme değerlerine göre önemli parametleri elde ediyorsunuz. Vatandaş için bu harita çok aldatıcı olabiliyor. Buna göre ev yapılmaz. Şu ilçe bu ilçe diye adlar veriyoruz. Dezavantajı da olabiliyor. Kadıköy’de çok güvenli olduğunu düşünüyorsunuz ama bir sürü de dere yatağı var.
Çoğu yerde mikro bölgelendirme çalışmaları yapıldı. Nerede hangi zeminler var? Hepsi yapıldı. Vatandaş binasını yaptıracağı parselin üzerinde tekrar bir zemin etütü yaptırması gerek. 6 Şubat depremlerini örnek vereceğim. Zemin atlamanın ne kadar tehlikeli olabileceğini gördük.
KONYA’DAKİ 5’LİK DEPREM
Prof. Dr. Şükrü Ersoy: En son 5 büyüklüğündeki deprem bunun şehir efsanesi olduğunu depremler bize zaten gösteriyor. Köy evlerini bile depreme güvenli hale getirebilirsiniz. Bu teknikleri var. 5’te Konya’daki binalarda hasarlar meydana geldi.
Prof. Dr. Haluk Özener: Aslında hepsi eğitimden geçiyor. Çok iyi projeler yapabilirsiniz ama onun aplikasyonu sahaya uygulaması çok önem taşıyor.
Prof. Dr. Haluk Özener: Burada 1079 tane GPS noktası var. Bunların hızlarını buluyoruz. Türkiye’de ortalama yer kabuğu hareketinin güney batı yönünde saat istikametinde bir hareketimiz var. Güneyde 30-35 milimetre hareket olur doğuda 7-8 milimetre düşebiliyor.
3 fayın enerji biriktirme hızı aynı değil. Deprem tekrarlama hızı da aynı değil. Ege’de mesela deprem tekrarlama aralığı 100 yıl ise Doğu Anadolu’da 500-800 yıla çıkabilir.
Prof. Dr. Şükrü Ersoy: Okların uzun olması kısa olması onların hareket hızını gösteriyor. Ege bölgesinin ne kadar hızlı olduğunu görebiliriz.
Bir yanıt bırakın