CHP’de zoom krizinin ardından bugün bir yüzleşme gerçekleşecek. CHP’li belediye başkanlarının toplantısında Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile internete sızan toplantıyı gerçekleştiren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu bir araya gelecek.
İmamoğlu’nun Zoom toplantısını kaydedip sızdıran ‘gizli katılımcı’ gizemini korurken partide kavga da büyüyor. CHP’de ‘güç dengelerini değiştirmek” amacıyla yapıldığı düşünülen sızdırma konusunda taraflar birbirini suçluyor…
Toplantıya yönelik detayları CHP Genel Merkezi’nden CNN Türk muhabiri Melike Görür aktardı.
* Görür’ün değerlendirmeleri şöyle; Cumhuriyet Halk Partisi’nde bu hafta sonu iki kritik toplantı var. Kılıçdaroğlu bugün belediye başkanlarıyla bir araya gelecek. Yarın da Parti Meclisi toplantısına başkanlık edecek.
Belediye başkanları yavaş yavaş CHP Genel Merkezi’ne gelmeye başladı. Saat 13.00’te toplantı başlayacak. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu o sızdırılan çevrimiçi toplantının ardından ilk kez bugün yüz yüze gelecek. Bu nedenle kritik öneme sahip.
Aslında o sızdırılan oçevrimiçi toplantıda 4 il örgütü, 4 il başkanı ve 1 ilçe başkanının görevden alınması sonrası Parti Meclisi’ni olağanüstü toplamak için o toplantıda bir hazırlık olduğu anlaşılıyordu. Sonrasında ise aslında Parti Meclisi’nin olağanüstü toplanmasına gerek kalmadı. Parti Meclisi’nin olağan bir şekilde yarın toplanmasına karar verildi.
Bugünkü gündemin de bu olması bekleniyor. Örgütlerin görevden alınması ve aynı zamanda yerel yönetimler, yerel seçimlerin de bugünkü toplantıda gündeme gelmesi bekleniyor.
Yarınki toplantı da oldukça kritik. Çünkü örgütlerle ilgili bir oylama da olması bekleniyor. Görevden alınmalarının ardından itirazlar vardı ve o itirazlar gündeme gelecek. 4 il başkanı ve 1 ilçe başkanının görevden alınması oylanacak. Bu oylama önemli… Çünkü Parti Meclisi’nde ‘değişim’den yana olanlar mı daha çok yoksa Kılıçdaroğlu’nun yanında olanlar mı daha çok bu sorunun cevabı netleşmiş olacak.
60 üye içerisinde 40 PM üyenin oy vermesiyle kabul edilmiş olacak. İşte bu oran da oldukça önemli. Çünkü İmamoğlu’nun toplantı yaptığı isimler arasında birçok Parti Meclisi üyesi de vardı. Özellikle Kılıçdaroğlu’nun eski A Takımı isimleriydi.
‘GİZLİ PROTOKOL’ TARTIŞMALARINA HDP DE KATILDI
Seçim sonrası devam eden tartışmaların odağında Kılıçdaroğlu ile Ümit Özdağ arasında imzalanan gizli protokol var. Ümit Özdağ’ın kamuoyuna açıklanan 7 maddelik protokol dışında Kılıçdaroğlu ile İçişleri Bakanlığı da dahil olmak üzere 3 bakanlık ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı konusunda anlaştıklarını ve bununla ilgili özel bir protokol yaptıklarını açıklaması, tartışmaların başlamasına yol açmıştı.
Açıklamayı CHP Sözcüsü Faik Öztrak tarafından yalanlandı.Bunun üzerine Özdağ da “Kılıçdaroğlu bu protokolü yalanlarsa kamuoyuna açıklarım” ifadelerini kullandı.Kılıçdaroğlu ise protokolün varlığını kabul ederek kimsenin bundan haberinin olmadığı söylemesi tepkilere neden oldu. İttifak ortakları Kılıçdaroğlu’nun Özdağ ile yaptığı protokolü eleştirdi.
İYİ PARTİ’DEN ÇOK SERT TEPKİ
* İYİ Parti Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bilge Yılmaz: Kendi adıma, geride bıraktığımız seçimlerde Kılıçdaroğlu’nun adaylığına engel olamadığım için milletimizden samimi olarak özür diliyorum. Bu ülke insanının umutlarını ve kurumlarını, kendi şahsi mülküymüş gibi kapalı kapılar ardında pazarlamak ve yola birlikte çıktığı ortaklarının arkasından iş çevirmek ne demokratik teamüllere ne de siyasi etiğe sığar.
* İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan: Altılı Masa’ya aday dayatmak üzere davet edilenler, benzer pazarlıklar ile hakları olmayan kazanımlar elde ettiler. Şimdi kendileri ile aynı yolu izleyene tepki gösteriyorlar. Bir kişinin inadı ile işi bu noktalara getirenler, al takke ver külah diyerek konuyu koyun pazarlığına çevirenler, onlara pervasızca destek çıkanlar; tarih önünde suçludurlar, mesuldürler.
* İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez: Biz sahada kendisi için oy isterken, Meğer o, Ankara’nın karanlık dehlizlerinde pazarlıklar yapıyor, protokoller imzalıyormuş. Arkadaşlarının haberi yok, ittifak ortaklarının bilgisi yok. Hoyratça heba edilmiş bir güven, yeniden kazanılabilir mi Sayın Kılıçdaroğlu?
‘İYİ Kİ OLMAMIŞ’
* Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan: Başka hiçbir söz ya da açıklama seçim mağlubiyeti nedeniyle duyduğum büyük üzüntüyü ortadan kaldıramazdı. Teşekkür ederim Sayın Kılıçdaroğlu! Ben ve benim gibi sırf bu ülkeye demokrasi, hukuk ve eşitlik gelsin diye gecesini gündüzüne katan binlerce insana büyük bir teselli bahşettiniz! İyi ki olmamış!
* DEVA Parti Sözcüsü İdris Şahin: Kılıçdaroğlu ile Ümit Özdağ arasında yapılan görüşmeden haberdardık. Ama bu şekilde gizli bir protokol olduğuna ilişkin herhangi bir bilgimiz söz konusu değildi.
HDP’DEN İLK YORUM GELDİ
‘Gizli protokol’ ile ilgili tartışmalar devam ederken HDP’li Temelli’den de açıklama geldi. Independent Türkçe’ye konuşan eski HDP eş Genel Başkanı Sezai Temelli, pazarlık siyasetlerine hep karşı olduklarını belirterek ‘Bu bir yerde bize siyasetin sefaletini, muhalefetin neden başarısız olduğunu gösteriyor’ ifadelerini kullandı.
“BU KİMSENİN İÇİNE SİNDİREBİLECEĞİ BİR TABLO DEĞİL”
“İki isim arasında yapılan gizli protokolden haberdar olsaydınız yine de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kılıçdaroğlu’nu destekler miydiniz?” sorusuna ise Temelli, şu yanıtı verdi:
“Kılıçdaroğlu’nu desteklememiz onun şahsıyla ya da altılı masanın adayıyla bir ilgisi yok, tutum belgemizi esas aldık. Halkın da beklentileri bu yöndeydi. Biz de halkın beklentilerinden hareketle bu tutumumuzu ortaya koyduk. Tabii ki siyasetin bu tablosu kimsenin içine sindirebileceği bir tablo değil. Bu ilişkilerin bu şekilde sürdürülmüş olması da bizi rahatsız ediyor. Neden? Çünkü eğer siz muhalefetin ortak adayıysanız bütün ilişkileriniz şeffaf olmak zorunda. Bu şeffaflığın olmadığı bir durumda tabii ki sizi destekleyenlere karşı ciddi bir sorumluluğu yerine getirmemiş olursunuz. Bu da insanların çok içine sindirebileceği bir şey değil. Tabii ki biz de içimize sindiremezdik.
Eğer gerçekten böyle bir protokol varsa bunu insanların içine sindirmesini beklemek biraz abes olur. Çünkü başlangıç koşullarında Türkiye’deki kamuoyunun, çeşitli kesimlerin, Kılıçdaroğlu’nu desteklemeye yönelik tavır aldığı koşullarla ve sonrasında gelişen protokoller arasında ciddi bir fark var. İnsanlar en başından böyle bir protokol, böyle bir ilişki olduğunu görseydi herhalde böyle bir desteği de sunmazlardı. Çünkü Özdağ’ın Kürt sorununa yaklaşımını biliyoruz. Ayrımcılığını, tavrını, mülteciler konusundaki ırkçı düşüncelerini biliyoruz. Partimizin böyle bir şeyle yan yana düşmesi zaten söz konusu olamaz ama başlangıç koşullarında böyle bir şey ortada yok. Sonradan ortaya çıkıyor ve gizli bir şekilde yürütülüyor. Bunun siyasi teamüllere sığması mümkün değil. Dolayısıyla tabii ki böyle bir şey şeffaf bir şekilde yürütülseydi bizim de ona göre tavrımız olurdu.”
Bir yanıt bırakın