Karadeniz’de sel sonrası da ‘kuraklık’ tehlikesi

Küresel ısınmayla birlikte yağış rejimindeki değişkenlik, kuraklık tehlikesini de beraberinde getiriyor. Son dönemlerde artan ani ve lokal yağışlar, bölgede sel, taşkın, heyelan ve kaya düşmelerine neden oluyor. Meteorolojik kuraklık haritasında, geçen dönemlerde siyah ve kahverengi ile gösterilen alanlar, son aylarda artan yağışla, yeşil ve mavi tonlara döndü. Verilere göre Karadeniz’de nisan-haziran ayı yağışları, son 63 yılın en yüksek seviyesinde oldu. Yağışlara karşın yine de kuraklık riskinin olduğuna dikkati çeken uzmanlar, yağmurlu günlerin iyi değerlendirilip, kuraklığın olumsuz etkilerini azaltacak planlamaların yapılması gerektiğini söyledi.

‘KURAKLIĞA ALIŞMALI’

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Heyelan Uygulama ve Araştırma Merkezi Üyesi Prof. Dr. Turgay Dindaroğlu, kuraklık ve sel döngüsünün beraber hareket ettiğini belirterek, “Daha önceki iklim haritasını incelediğimiz zaman özellikle 2023 yılı ocak ayında, geçen senenin ocak ayına göre yaklaşık olarak yüzde 80 oranında yağışta düşüş olduğunu gördük. Bu ciddi bir oran. Şubat ayındaki yağışlardaki düşüş ise yüzde 60 civarındaydı. Ortalamaya göre ise toplamda yüzde 60 civarında bir düşüş vardı. Bu özellikle ocak-şubat aylarında bize ciddi bir kuraklık riskini ortaya koymuştu. Aslında 2 ay bitki beslemesi için önemli bir zaman ve bu anlamda bitkiler ihtiyaç duydukları suya ulaşamadılar. Daha sonra mart ve nisan ayıyla birlikte topraklar suyla buluştu. Barajlarımız da suyla dolmuş oldu. Belki 1-2 ay falan böyle gidebilir. Fakat ileride muhakkak bizi yine kuraklık bekliyor. Dolayısıyla kuraklığa alışmamız, kuraklıkla beraber yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bunun için kuraklığın olumsuz etkilerini azaltacak faaliyetler, özellikle planlamalar yapmamız gerekiyor” dedi.

1/8

2/8

3/8

4/8

5/8

6/8

7/8

8/8

‘BARAJ VE GÖLETLERİN SAYISI ARTIRILMALI’

Suyun kullanımı konusunda bilinçli olunması gerektiğine vurgu yapan Dindaroğlu, “Önümüzdeki günlerde tekrar kurak bir döneme giriş yapacağız. Dolayısıyla şu anda mevsimsel olarak yaşadığımız bu yağmurlu günleri iyi değerlendirmemiz lazım. Bunun için temel olarak barajların, göletlerin sayısının artırılması, bunların efektif kullanılması önemli. Yer altı su barajlarının yapılması, aktif edilmesi önemli. Bir diğer önemli husus ise işletmelerimizin peyzaj ve rekreasyonda şebeke suyunu değil yağmur hasadından elde ettikleri suyu kullanmaları önemli ve değerli. Diğer önemli nokta ise bu bireysel kullanımda insanların günlük yaşamında her zaman olduğu gibi suyu daha verimli kullanmalarını tavsiye ediyoruz” diye konuştu. (DHA)

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*