Adıyaman’da deprem bölgesinde konuşan Kurtulmuş’un açıklamaları şöyle;
Bu ziyaretimizin esas amacı buradaki depremzede kardeşlerimizle dostluğumuzu, kardeşliğimizi pekiştirmek. Dayanışmamızı bir kere daha göstermek. Bunun sembolik bir anlamı var. Yani Türkiye hiçbir şekilde bu depremi unutmadı, unutmayacak. Dolayısıyla yapılacak çok iş var. Dolayısıyla biz burada depremzede kardeşlerimizin yanında olduğumuzu, birlikte olduğumuzu, onların dertlerini bildiğimizi, onların sorunlarını çözüme kavuşturmak için bütün kamu ve kuruluşları olarak canhıraş bir gayret içerisinde olduğumuzu göstermek için buradayız.
Tabi üzüntülü, buruk bir bayram… Çok sayıda konteynere ziyaret ettik. Çok sayıda eve, kalıcı konutlara geçmiş olan aileleri ziyaret ettik. İnanın ki çok hazin hikayeler var. İki çocuğunu, eşini kaybetmiş gencecik bir hanımefendi; babasını, annesini, kardeşlerini tamamını kaybetmiş 23 yaşında bir evlat, tek başına kalmış birisi. O hazin hikayeler, çok buruk bir ortam. Ama nihayetinde hayat devam ediyor.
Hayatta kalanlara hep birlikte güç, kuvvet vermemiz lazım. Onlara destek olmamız lazım. İlla bu destekler maddi destekler anlamında değil. Hiç şüphesiz en değerlisi manevi detek olmak. Onların yanında olduğumuzu göstermek. Bunun için buradayız. Akşam Maraş’ta geceledik. Çok sayıda insanla görüşme imkanımız oldu. Orada kabristanları ziyaret etme imkanlarımız oldu. Orada acılı insanları gördük.
Şunu söylemek isterim; Depremin ikinci gününde hemen geldiğimizi hatırlıyorum. O günden bu yana defaatle sayın Cumhurbaşkanımızla beraber buralara geldik. İlçeleri ziyaret ettik, illeri ziyaret ettik.
KALICI KONUTLARIN TESLİMİ
Bir kere o acil ihtiyaçların tamamının karşılandığını, barınma ve yiyecek meselesinin, giyim meselesinin karşılandığını bundan sonra esas meselenin kalıcı konutlar yapmak olduğunu biliyoruz. Bunun için de çok hızlı bir iş üretiliyor. Adıyaman’da da kalıcı konutlarla ilgili çalışmar var ve zannediyorum ki bu yıl içerisinde bu kalıcı konutların en azından önemli bir kısmı hak edenlere verilecek. Aynı Maraş’ta da devam eden çalışmalar var. Kalıcı konutların hak edenlere verilmesiyle birlikte insanlar daha stabil bir hayata geçecek.
“YÜZDE 50’Yİ AŞMIŞ, FAALİYETLERİNE BAŞLAMIŞ”
Bir diğer taraftan da iş dünyasıyla ilgili… Fabrikalar, atölyeler, ticarethaneler bunların önemli bir kısmının yıkıldığını, tahrip olduğunu, fabrikaların bir kısmının çalışamaz hale geldiğini biliyoruz. Onu da geçmiş gezilerle kıyasladığımız zaman sevinerek ifade etmek isterim ki neredeyse yüzde 50’yi aşmış, fabrikalar yeniden üretime geçmiş, faaliyetlerine başlamışlar. İş yerleri, ticarethaneler bunlar çalışmaya başlamış. Böylece hayat normale dönüyor.
Bir yanıt bırakın