Türkiye, tarihi bir seçimi geride bıraktı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 14. zaferi, dış basında yankı uyandırdı.
Dünyanın dört bir yanında, Türkiye’nin yeni cumhurbaşkanı konuşuldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın galibiyeti, Alman devlet kanalında ele alındı.
Övgüler ile bahsedilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk dış politikasına verdiği yön de dillerden düşmedi.
“Erdoğan her yerde müdahil”
ZDF kanalının moderatörü Markus Lanz, şu cümlelerle başladı;
Bir yerlerde güç noktası oluştuğunda Erdoğan dışında hiç kimsede bunu hissetme yeteneği yoktur. Bir yerlere girme şansı varsa ve o da (Erdoğan) orada. Bugünkü durum Suriye’de, Irak’ta böyledir, Libya’da, Azerbaycan’da, Ukrayna’da… Her yerde Türk SİHA’ları uçuyor. Yani başka bir deyişle Erdoğan her yerde müdahil.
“Türk SİHA’ları belirleyici oldu”
Hristiyan Demokrat Birlik Partisi Milletvekili ve Almanya Federal Meclis Dış Politika Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen ise Lanz’ın sözlerini onaylayarak şu cümleleri aktardı;
Bu gerçekten böyle ve ardından gelişen savaşta Türkiye tarafından desteklenen Azerbaycan, Rusya tarafında desteklenen Ermenistan’a karşı orada Türk SİHA’ları belirleyici oldu. Erdoğan bütün bölgede kapsamlı bakıldığında. Libya mesela, orada aktif. Aynı zamanda doğalgaz sondaj faaliyetleri yürütüyor. Libya hükümeti ile anlaşma sağladı bu onu aynı zamanda enerji politikasıyla da ilişkilendirdiği anlamına gelir.
“NATO’nun en güçlü ikinci ordusuna sahip”
Bütün bölesel politikada Kıbrıs sorunu, Yunanistan, Kafkasya, Azerbaycan, Suriye politikası, Rusya politikası. Çünkü ondan sonra gelecek olanın orada bir şeyleri değiştirmek için manevra alanı olmayacak ve bölgece dengede tutuyor her şeyi. Tarafsız anlaşılmama için cümlelerimi dikkatli kurmam gerekiyor. O bunu muazzam bir şekilde dengeliyor. O NATO üyesi. Yani Türkiye uzun zamandır NATO üyesi. NATO’nun en güçlü ikinci ordusuna sahip ve aynı zamanda Rusya ile sıkı ekonomik ilişki içerisinde, Yani Türkiye AB’nin yaptırımlarında Batı’nın Rusya’ya karşı yaptırımlarında beraber hareket etmiyor. Tam aksine Türkiye ve Türk şirketleri önemli bir merkezdir.
“Muazzam bir karmaşık ağ ve bu kontrolü sağlıyor”
Ve aynı zamanda tahıl koridoru anlaşmasında Türkiye son derece önemliydi tahılı çıkartmak için… Türkiye deyim yerindeyse Montro anlaşmasıyla İstanbul Boğazı’na erişimi kontrol ediyor. Böylelikle savaş gemilerinin, her çeşit aynı zamanda rus savaş gemileri de giremedi. Bu gerçekten dengeli çok kutuplu bir dış politika… Türk etkisi olan, ayrıca Türk büyüklüğünün gösterilmesi ve milliyetçiliği olan bir politika ve bu bütün bölgede yayılan Arap bölgesinden tutun Güney Kafkasya’ya ve Doğu Akdeniz’e kadar… Bu muazzam bir karmaşık ağ ve bu kontrolü sağlıyor.
“Kılıçdaroğlu’nu bilmiyorsunuz, liderlik yapabilir mi diye”
Güç değişimi yaşanayacağına inanılıyor. Kriz dönemlerinde hele ki depremden sonraki durumlarda ondan ne isteyebileceğinizi biliyorsunuz. Kılıçdaroğlu’nu bilmiyorsunuz liderlik yapabilir mi diye. Erdoğan ise bu konuda birçok başarıya imza attı.
Bir yanıt bırakın