Alp Ustaoğlu yazdı: Yeni nesil Roland Garros

Roland Garros’ta ilk hafta geride kaldı. Bu sene de turnuvayı Paris’te akredite yazar olarak takip ediyorum, turnuva yüksek bir tempoyla oynanmaya devam ediyor. Roland Garros, Paris’in Boulogne Billancourt bölgesinde geniş bir alana yayılan olimpiyat köyü tadında bir tesiste oynanıyor.

Kort bölgesi, en büyüğü 15.000 kişilik Philippe Chatrier olmak üzere Suzanne Lenglen ve Court Simonne Mathieu stadyum kortları, pek çok küçük kort, büyük bir medya merkezi, restoranlar, mağazalar, yaşam alanları, yeşil alanlar ve seralarla çok geniş bir bölgeye yayılıyor. Metro bağlantısından sonra 10 dakikalık bir yürüyüşle kort bölgesine ulaşıyorsunuz, bu yol zaten tamamen Roland Garros simgeleri ile donatılmış durumda.

Seyirciler maçlık ve günlük biletler ile katılım sağlıyorlar ve sabah saat 9.00’dan itibaren kort bölgesinin etrafında yoğun seyirci kuyrukları oluşmaya başlıyor. Saat 12.00 gibi ise içeride iğne atsanız yere düşmeyecek tarzdan bir kalabalık bulunuyor. Bu kalabalık Novak Djokovic gibi yıldız oyuncuların maçlarının olduğu günlerde zirve yapıyor. Kort bölgesinin içinde ise seyirciler maçlara girmek, yemek ve alışveriş yapmak için sürekli kuyrukta beklemek zorundalar.

Özellikle maçlara giriş için başlangıçtan sonra sadece oyun aralarında bir dakika olarak seyirci alınabildiği için kortların önünde büyük kuyruklar oluşuyor.

‘TİCARİLEŞME’ ELEŞTİRİSİ

Turnuvaya eşi ve çocukları ile gelen konuştuğum Romanyalı bir baba ortamı güzel ama biraz ticari bulduğunu, kendisi babasıyla 1984 yılında turnuvaya geldiğinde o zamanlar her şeyin daha doğal olduğunu söyledi. Ancak çoğunluk halinden memnun, sonuçta sevdikleri oyuncuları canlı olarak seyredip, onlardan belki bir imza alabilmek ve kort bölgesindeki havayı yaşamak herkesi mutlu ediyor.

Organizasyon komitesi de katılımcıları rahat ettirmek için son yıllarda bazı değişiklikler yaptı, artık çok eskiyen “Arena“ lakaplı 1920’li yıllardan kalma 1 numaralı kort yıkılıp yerine yaşam alanları yapıldı, bu alanlarda dev ekranlarda toplu olarak maçları izlemek veya vakit geçirmek mümkün. Bu alanların etrafındaki dükkanlar da zenginleştirildi.

Medya merkezi de yeni yerine taşındı, eskiye oranla çok daha büyük ve modern bir medya merkezi inşa edildi. Kort bölgesinin arka tarafında ise seralar ve ufak bir koruluk bulunuyor, bu bölgeye yeşillikler içinde Simonne Mathieu Kort’u inşa edildi. Zamanında Paris Belediyesi ile korunun içine yapılan bu kortun inşaatı için büyük sorunlar yaşanmış. Ancak daha sonra gerekli izinler alınarak kort yapımı tamamlanmış.

YENİLERİN ZAMANI

Sahanın içinde değişim rüzgarları esiyor. Roland Garros’ta tam 14 şampiyonluğu bulunan Rafael Nadal bu sene ilk defa yok. Tenisi bırakan Roger Federer, Serena Williams ve Paris’te çok sevilen Juan Del Potro ise emekli oldukları için turnuvaya katılmadılar. 1999 yılından bu yana ilk defa Nadal ve Federer’in ikisinden birinin olmadığı bir Roland Garros yaşanıyor.

Novak Djokovic bir bakıma eski yıldızların tek temsilcisi olarak turnuvada mücadele veriyor. Tabii ki yeni isimler de var. Yeni Nadal olması beklenen Carlos Alcaraz ile beraber Casper Ruud, Stefanos Tsitsipas, Holger Rune gibi yeni nesil tenisçiler ön plana çıkıyor. Erkeklerin kilidi ise AlcarazDjokovic muhtemel yarı final eşleşmesinde çözülecek gibi görünüyor zaten global medyada da genel görüş bu maçın galibinin şampiyon olacağı yönünde.

Rybakina çekildi Kadınlarda tablo her zamanki gibi çok daha karışık. Tüm oyuncuların birbirini yenebildiği ve sürprize çok açık olan kadınlar tablosunda geçen senenin şampiyonu Iga Swiatek yoluna devam ediyor ama oyunu pek de güven vermiyor. Bu noktada daha sağlam oyunları ile Aryna Sabalenka ve Elena Rybakina’nın şampiyonluk için Paris’te biraz daha önde olduklarını söyleyebiliriz. İki oyuncunun da tüm maçlarını canlı seyrettim özellikle Rybakina toprak zemine adapte ettiği oyunu ile çok etkili görünüyordu. Ancak Cumartesi sabah bir şanssızlık yaşandı, Elena Rybakina gribal enfeksiyon dolayısıyla turnuvadan çekildiğini açıkladı, kendisini artık çim sezonunda takip edeceğiz.

FRANSIZ TENİSÇİLERİN MAÇLAR

Özellikle stadyum kortlardan yoğun seyirci sesi geliyor ve kıyamet kopuyorsa bilin ki orada bir Fransız tenisçi oynuyor. Zirveye oynayan tenisçisi az olsa da Fransız seyirciler vatandaşlarını çılgınca destekliyorlar. Bu desteğin zirveye çıktığı tenisçi ise Fransızların en önemli temsilcisi Dünya 5 numarası Caroline Garcia. Garcia’nın 2. turda Anna Blinkova ile oynadığı maçı canlı izledim. 15.000 kişilik Philippe Chatrier Kortu’nu dolduran Fransızlar karşılaşmayı bir futbol maçı havasında izlediler. Bir tribün orkestrası ve 15.000 kişi tarafından desteklenen Garcia maçı kaybetti ama sonunda aynı seyircinin rakibi Blinkova’yı da maç bitiminde alkışlaması çok güzel bir görüntü oluşturdu.

SABAH AKSİYONLARI, TOP TOPLAYICILAR

Roland Garros’ta her sabah seyircilerin tesise alınmasından önce yeni günle ilgili tüm hazırlıklar tamamlanıyor. Özellikle turnuvada görev yapan ve eğitimlerine çok önem verilen “ball kids“ yani top toplayıcı çocukların hazırlıkları görmeye değer. Çocuklar sabah erken saatlerde kort bölgesinin merkezinde farklı gruplar halinde antrenman yapıyorlar ve maçlarla ilgili son talimatları alıyorlar. Tüm top toplayıcı çocukların marş söyleyerek kort bölgesinde yaptıkları 5-6 dakikalık motivasyon koşusu gerçekten çok etkileyici. Sabahın başka bir aksiyonu da oyuncuların yaptıkları antrenman seansları. O gün maçı olan tenisçiler maçın olduğu kortlarda sabah çok erken saatlerde antrenman yapıyorlar. Bu seanslar medya için çok önemli çünkü sadece akredite medyanın girebildiği antrenmanlarda oyuncularla yakınlaşma ve sohbet etme fırsatı bulabiliyorsunuz.

TOPLARDAN ŞİKAYET VAR

Casper Ruud ve Novak Djokovic son basın toplantılarında topların geçen seneden çok daha kötü olduğunu ve belirli bir süre sonra ağırlaştığını söylediler. Pek çok oyuncudan da benzer şikayetler geliyor. Bu seneki toplar zaten yapısından dolayı yavaş bir zemin olan toprağın daha da yavaşlamasına yol açıyor. Bu durumda daha hızlı oyunu tercih eden tenisçiler bu top faktöründen çok olumsuz etkilenmiş oluyorlar. Bu sene başında oynanan Avustralya Açık’ta da benzer şikayetler olmuş ve başta Nadal gibi spinli oynayan tenisçiler toplara ciddi tepkiler vermişlerdi, benzer bir durum şimdi de Roland Garros’ta yaşanıyor.

HAFTANIN İKİ OLAY MAÇI

Brezilyalı Seyboth Wild’in Dünya 2 numarası Daniil Medvedev’i 5 sette yendiği maç haftanın en büyük sürpriziydi. Bir başka sürpriz ise Alman Daniel Altmaier’in Jannik Sinner’i 2-0 geriden gelip 3-2 yendiği ve 5 saat 26 dakika süren maçtı. Karşılaşma o kadar uzun sürdü ki bu maçın öğlen saat 14.00’te 2. setini seyredip başka maçlar izlemek üzere çıktım, akşam 18.00’te son sete yetişip maçı bitirdim. Bu şekilde turnuva tarihinin en uzun maçlarından birini oynayan iki oyuncu da olağanüstü bir mücadele verdi.

DJOKOVİC’TEN EMEKLİLİK SİNYALİ

Paris’te her basın toplantısında tenisi bırakmanın sinyallerini veren Sırp raket Djokovic, beklenenden daha önce emeklilik kararı alırsa kimsenin buna şaşırmaması gerekir

Novak Djokovic’in kazandığı 3.tur maçı sonrası düzenlenen basın toplantısına katıldım. Toplantıda Djokovic’e maçta aldığı sağlık molası ve genel durumu soruldu. Djokovic bu soruya “Pek çok sakatlığım var ama benim gibi profesyonel atlet pozisyonundaysanız bunlarla bir şekilde yüzleşmek zorundasınız. Bazı gün doktor bazı gün ilaç veya fizyoterapist yoluyla çözüm bulmaya çalışıyorum. Tabii ki genç yıllarımda olduğum gibi değilim, sakatlıkların iyileşmesi daha uzun sürüyor ama üst düzey yarışabilecek konumda olduğum sürece devam etmek istiyorum ama bu süre ne kadar olur bunu bugün bilmek mümkün değil“ cevabını verdi. Toplantıda her zamankinden durgun hali de dikkat çeken Djokovic tabii ki kendi durumunu herkesten çok daha iyi biliyor ama Sırp oyuncunun beklenenden daha önce tenisi bırakmasının kimseyi şaşırtmaması gerektiğini düşünüyorum. Sırp oyuncu bu sene Paris’te her basın toplantısında bunun sinyallerini fazlasıyla verdi.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*